Osmanlı döneminden günümüze kadar alışveriş merkezi (AVM) gibi hizmet veren bedestenlerde, yöresel ürünlerden tekstil ve hediyelik eşyalara kadar çeşitli ürünlerin satışı yapılıyor.
Darendeli Hüseyin Paşa tarafından 1718'de L biçiminde yaptırılan Zincirli Bedesten 68 dükkanla varlığını devam ettirirken, Müftü Hacı Osman Efendi tarafından 1865'de yaptırılan Kemikli Bedesten 48 dükkanın olduğu ince uzun mimarisiyle inşa edildiği zamanı yansıtıyor.
Büyükşehir Belediyesi Gazi Kültür AŞ Genel Müdürü ve Gaziantep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, bedesten kelimesinin Farsça kökenli olduğunu belirterek, bedestenlerin geçmişte günümüzdeki AVM'lerin işlevini gördüğünü söyledi.
Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılda İstanbul'da 3, Gaziantep'te de iki bedestenin varlığından söz ettiğini aktaran Yakar, "Bu bize Gaziantep'te etkili bir ticari hayatın olduğunu gösteriyor. Tarih süreçte kentte 6 bedesten olduğunu biliyoruz. Şu an işlevini sürdüren, varlığını bildiğimiz iki bedesten kalmıştır. Biri Zincirli Bedesten diğeri de Kemikli Bedesten" diye konuştu.
Kapı ve dükkan sayısı azalmış
Yakar, ticaretin kalbinin attığı bedesten ve hanların, günümüzde de çeşitli şekillerde varlıklarını sürdürdüklerini kaydetti.
Zincirli Bedesten'in Darendeli Hüseyin Paşa tarafından vakıf ve camilere gelir sağlaması için yaptırıldığını dile getiren Yakar, şunları anlattı:
"80 dükkan ve 5 kapısı vardı. Günümüzde 3 kapıya 68 dükkana düşmüştür. 1938 yılında şu anda olmayan üst katı yapılıyor. 1957 yılında büyük bir yangın meydana gelmiş. Burası uzun zaman kullanılamamış. 1965 yılında yeniden açılarak hayvan ticareti yapılmış, kasapların faaliyetinde olmuş. 2008 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyonu tamamlanan Zincirli Bedesten bugün işlevini devam ettiriyor. İçerisinde baharatçıları ve turistik eşya satıcılarının olduğu bir mekan durumunda. Doğu, kuzey tarafında iki oda varmış.
Zamanında buralarda şeyhlerin oturduğunu düşünüyoruz. Burası ticaretin geliştiği bir yer olduğu için ürünlerin fiyatını, güvenirliğini, kalitesini kontrol etmek amacıyla bedesten şeyhliği varmış. Bedestenlerin daha canlı dürüst çalışmasını kontrol ediyorlarmış. Bir şehirdeki ticaretin gelişmişliği hanlara, kervansaraylara, bedestenlere bağlı."
"Bedestenlerde güvenlik had safhada"
Zincirli Bedesten'in L biçimindeki yapısıyla Anadolu'daki diğer bedestenlerden ayrıldığını vurgulayan Yakar, mimarisinin İstanbul'daki Mısır Çarşısı ile benzediğine dikkat çekti.
Yakar, bedestenlerin geçmişte paraların da konulduğu yerler olduğu için kalın taşlardan yapıldıklarını ve demir kapılarla korunduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Tüccarlar veya mal satanların kendisini güvende hissetmeleri için bedestenler, hanlara göre daha korunaklı yapılmıştır. Zincirli Bedesten'in içi havara, dışı keymıh taşından yapılmıştır. Aslında Zincirli kayıtlarda geçmez, adı Darendeli Hüseyin Paşa Bedesteni'dir. Halk, akşam kapısını kapatırken büyük zincirler bağlandığı için bu yapıya Zincirli Bedesten denmiştir.
Kemikli Bedesten günümüzde daha çok kuyumcuların, havlu satanların, çeyiz eşyası dükkanlarının bulunduğu bir yer. İki kapısı var. İnce uzun bir yapı. 48 dükkan var. Burasının da altı mezarlıkmış. Yapılırken altından kemik çıktığı için adı böyle anılmış."
Kaynak: AA