Dikiş üzerine iş kurmak için yaklaşık 20 yıl çeşitli kurslara giden ve hobiler edinen 2 çocuk annesi 50 yaşındaki Şükriye Bal, eşinin 10 yıl önce emekli olmasının ardından ablasına ait evin bodrum katında atölye açtı.
Burada eşinin desteğiyle aldığı makinelerle üretim yaparken 2010 yılında kızının okul tiyatrosu için diktiği kostümler bir festivalde ödüle layık görülen Bal, bunu kazanç kapısına dönüştürdü.
Özel sipariş üzerine 8 yıldır kostüm yapan Bal, bir arkadaşının aracılığıyla tanıştığı geleneksel okçulukla uğraşan Cüneyt Buzlu için diktiği okçu kıyafeti beğenilince de işlerini bu yöne kaydırdı.
Kızının eğitim gördüğü lisenin tiyatro bölümü için Shakespeare'in bir oyununa ait kostümleri dikmesiyle üretimini bu yöne kaydırdığını belirten Bal, "Kızımın rol aldığı oyun, Antalya'da düzenlenen liseler arası tiyatro yarışmasında kostüm ödülü aldı. Bu bizim yolumuzu açtı" dedi.
"Diriliş Ertuğrul gibi diziler geleneksel okçuluğa ilgiyi artırdı"
Şükriye Bal, kostüm diktirmek isteyen ve geleneksel okçulukla uğraşan Cüneyt Buzlu ile tanıştığını söyleyerek, zaman içinde kendisinin de bu spora merak sardığını anlattı.
"Geleneksel okçuların katıldığı festivallere gittim. Cüneyt Buzlu ile Sultan Okçuluk Ata Sporları Derneğini kurduk. Okçuluk bir hobim oldu. Okçuluğa başladıktan sonra önce kendim ve arkadaşlarım için geleneksel okçu giysileri dikmeye başladım. Bu kostümleri iki yıldır da deriyle birleştirdim. Geleneksel okçulukta kullanılan bütün materyalleri dikiyorum. Tirkeşler, küçük deri çantalar, deri zırhlar, kolçaklar yapıyorum. Diriliş Ertuğrul gibi dönem dizileri ve filmleri geleneksel okçuluğa ilgiyi artırdı. O dizi ve filmlerde gördükleri kostümleri dikmem için bana geliyorlar. Görselleri bana gönderiyorlar, bazı renk ve süslemeleri değiştirerek dikiyorum. Bir kostümü bir haftada hazırlıyorum. Deri bir zırhı da 10-15 günde yapıyorum."
Bal, Diriliş Ertuğrul dizisine de kostüm dikmek istediğini, dizideki sanatçıların üzerinde kostümlerini görmenin gurur vereceğini dile getirdi.
Kaynak: AA
3.9ºC
Ankara
