Uzun deniz yolculuklarının aracıdır yük gemileri...
Günlerce, aylarca süren yolculukların arkasında gözü yaşlı vedalar ve mutlu kavuşma beklentisi vardır.
Bazen de kavuşmaların ardından belirsizliğe giden bir yol oluşur, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde... Tıpkı Yahya Kemal Beyatlı’nın dizelerinde dediği gibi;
“Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan”.
Mehmet Köylü de, çalıştığı yük gemisinde pandemiyle başlayan belirsizliğin sona ermesini ve yeniden seferlere başlamayı sabırsızlıkla bekliyor.
Son sefer mart ayındaydı
Mehmet Köylü, ekmeğini denizden çıkaran emekçilerden.
50 yaşındaki Köylü, 5 yıldır aynı yük gemisinde ikinci kaptan olarak görev yapıyor.
Kimi zaman yük, kimi zaman kum taşıyordu mürettebatı ile uzak diyarlara.
Mehmet Köylü’yü diğer denizcilerden ayıran ise yaklaşık 10 aydır pandemi nedeniyle sefere çıkmayan gemisinde tek başına bekçilik yapması.
Mart ayından beri İstanbul'da Kartal’a demir atan gemi, güvenlik ve sağlık gerekçeleri ile sefer düzenlemiyor.
10 kişilik mürettebatı olan gemide Mehmet Köylü hariç herkes farklı gemilerde iş buldu.
Gemi ona emanet
Mehmet Köylü için öncelik geminin emniyeti.
Özellikle gemilerde bulunan kıymetli parça hırsızlığının revaçta olduğunu söyleyen Köylü, günün 24 saati gece gündüz demeden tetikte.
Geminin güvenliğinin yanı sıra boya gibi bakımlarını da yapan Mehmet Köylü artık karada çalışamayacağını söylüyor.
"Sessizlik ve sakinlik denizde bana huzur veriyor."
Ne yaşandıysa orada kalır
Mehmet Köylü’nün gemi dışında da farklı bir hayatı ve sorumlulukları bulunuyor.
Köylü, iki çocuk babası.
Gemi hayatını eve yansıtmadığını, gemide yaşananın gemide kaldığını söylüyor.
Şu aralar ailesini 15 günde bir görse de gemisinin çalıştığı durumlarda önceliği ekmek parası.
Deniz hayatını kendisinin seçtiğini belirterek, içinde bulunduğu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Gemiyi en son kaptan terkeder.”
Kurgu: Ünsel Ayhan Aybek