Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Edebiyatı Bölüm Mezunu olan ve 27 yıl tercümanlık yapan 46 yaşındaki Didem Fırat, Polonya ve İngiltere gezisi sırasında seramik üreten kadın sanatçıları gördüğünü ve bunlardan etkilendiğini söyledi.
Yaşadığı ilçeye döndüğünde, babalarının mesleğini 36 yıldır sürdüren İbrahim, Ahmet ve Mustafa Önen kardeşlerden seramik üretimiyle ilgili kurs aldığını belirten Fırat, evinde kurduğu atölyede çalışmalarına devam ettiğini anlattı.
Didem Fırat, hobi olarak başladığı bu sanatı farklı boyuta taşıdığını ifade ederek, "Tornaya ilk oturuşunuzda bir şeyler ortaya çıkarmak imkansız. Çok çalışmak lazım. Devamlı tekrarlamak, gerekirse bozup bozup yapmak lazım. Sabır, çömlek yapmakta çok önemli. Bazıları 'yetenek istiyor' diyor. Ben buna inanmıyorum. Herkesin bir yeteneği vardır. Çömlek işinde öğrenmek için sabretmek lazım ben gerçekten öğrenmeyi çok istediğim ve sabrettiğim için öğrendim" dedi.
"Toprak, tüm yorgunluğu alıyor"
Çömlekçilikle uğraşmanın insanı mutlu ettiğini ve dinlendirdiğini vurgulayan Fırat, oyuncakçılarda satılan plastik kokulu hamur yerine çocukların toprakla oynamalarını, bu sayede duygusal ve zihinsel gelişimlerine fayda sağlayacağına inandığını aktardı.
Fırat, üretimin insana çok büyük mutluluk verdiğine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toprağa dokunduğunuz anda elektriğinizi, kötü enerjinizi alıyor gibi bir his oluyor. Bir terapi gibi günlük hayatta ne kadar yorgun olursam olayım, atölyeye indiğim ve bir şeyler yapmaya başladığımda bütün yorgunluğumu alıyor. Her yaştan insana çömlek sanatı ile uğraşmalarını tavsiye ediyorum, özellikle çocuklara.
Çünkü çocuklarımız sürekli teknolojik aletlerle ilgileniyor. Bu da dikkat eksikliğine yol açıyor, el sanatlarını geliştirmelerine engel oluyor. Bundan dolayı çocukların normal toprakla oynamaları ve bir şeyler üretmelerinin onların hem duygusal hem de zihinsel gelişimlerine fayda sağlayacağına inanıyorum."
İçinde kütüphanenin olduğu bir atölye kurmak istiyor
Ürünleri yapmaya başladığında çevresinden çok olumlu tepkiler aldığını anlatan Fırat, "Ürettiklerimin takdir görmesi, çevremden ve hatta yurt dışından gelen talepler bu işin sanatını keyifle icra ederken ticaretini de yapabilme imkanım olduğunu bana gösterdi. 25 yıl boyunca ve hala severek yaptığım çevirmenlik mesleğimin yanına yine severek yaptığım bir sanat dalını ikinci bir meslek olarak eklemek ve ustalarımın bana öğrettikleri gibi bu mesleği gençlere öğrenmek istiyorum" diye konuştu.
Didem Fırat, en büyük hayalinin sadece çömlek değil resim ve diğer el sanatlarının da yer aldığı, her yaştan insanın gelebileceği ve içinde bir kütüphanenin olduğu büyük bir atölye kurmak olduğunu sözlerine ekledi.
Gölbaşı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsa Albut da, "Devletimizin verdiği birçok desteğin içerisinde kaybolmaya yüz tutmuş meslekler için vergi muafiyeti, KOSGEB üzerinden girişimcilik desteği gibi destekler var. Biz de istiyoruz ki bu tarz girişimlerde devlet desteğinden faydalanılarak, ülke ve ilçe ekonomisine katkı sağlansın" dedi.
Kaynak: AA