Zaman… Zaman nasıl ölçülür?
Güneşin geliş açısının ölçülmesiyle başlayan süreç
Kimine göre uçup giden ve yetişilemeyendir, kimine göre geçmek bilmeyen…
Hızını içinde bulunduğunuz duruma göre farklı algılasanız da kolunuzdaki, telefonunuzdaki saat sizi bir standardın içinde tutar.
Peki insanoğlu zamanı saatlerle ölçmeye ne zaman başladı? Bugüne nasıl geldik…
Belki çok daha öncesi de var ama bilinen ilk saatin ortaya çıkış yeri Mısır. Tarih ise milattan önce 4 bin… yani 6 bin yıl kadar önce…
Antik Mısırlılar, dik duran bir cismin güneşin geliş açısına göre oluşturduğu gölgeye bakarak saati belirliyordu. Bol güneşli bir coğrafyada olmanın faydası. Ama gece güneş gittiğinde saat de işe yaramaz hale geliyordu.
Kum saati, mekanik saatler...
İnsanoğlu bu soruna pratik çözümler üretti. Güneş saatiyle belirlenen zaman diliminin geçişini akan kumla, suyun akışıyla hatta ateşle taklit etti. Böylece ortaya başka saatler çıktı. Bugün en bilineni kum saati. Filmlerde bol bol kullanılıyor...
Su Saatleri Arşimet’in, dişlileri kullanmaya başlamasıyla beraber gezegenleri ve ayın yörüngesini de takip edebilecek hale geldi. Ama hala bir sorun vardı, zaman tüm hızıyla akarken, suyun soğuk yerlerde akışkanlığı azalıyordu.
İnsanoğlu pes etmedi… İp ve kadranı devreye soktu, böylece mekanik saatler döneminin kapıları açıldı. Mekanik saatler büyük Avrupa şehirlerindeki kulelerde yerlerini aldı ve zamanın olabildiğince doğru ölçümü sağlandı. Fakat saatlerin büyüklüğü ve ağırlığı hala büyük sorundu.
6 bin yıl sonunda her gittiğimiz yerde yanımızda
16. Yüzyılın başlarında Almanya’da zembereğin icat edilmesi ve ilerleyen yıllarda balans yayının da eklenmesi saatlerin işlevini artırdı.
Saatler küçüldükçe önce eve, sonra cebe girdi. 6 bine yakın yılın sonunda elektrik, pil, elektronik, ekran, uydular sırayla devreye girdikçe saatler kola takıldı, kolye oldu, ekrana kavuştu, akıllandı hatta bir iletişim aracı haline de geldi.
Saatler artık sadece zamanı değil, gün içinde attığımız adımı bile takip ediyor.
Akreple yelkovan birbirini kovalamayı bırakmış olabilir, ama insanoğlu zamanın peşini bırakmış değil. Bundan sonra ne mi olacak? Bu sorunun cevabını da yine zaman gösterecek...