Parçalı Bulutlu 0ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
25.01.2018 09:45

Gölgeye renk verilerek yaşatılan sanat: Karagöz-Hacivat

Mısır'dan gölge oyunu olarak gelen, Anadolu topraklarında karakterine kavuşup renklenen bir sanat. Bugün devam ettiren az sayıda usta var. Onlardan biri de Hüseyin Dilan.

Hüseyin Dilan Türkiye’de az sayıda kalan Karagöz sanatçılarından.

2004 yılında ustası Cengiz Samsun’un yanında “yardak” olarak gölge oyununa adım attı.

Ustasının verdiği onayla 2009 yılında kendi perdesini kurdu.

Hacivat-Karagöz oyunlarını perdeye yansıtan Dilan, aynı zamanda oyunun karakterlerini de kendisi çiziyor, kesiyor, boyuyor...

İstanbul Kadıköy’de, küçük bir apartman dairesindeki atölyesinde kendi tasvirlerini imal ediyor.

Hüseyin Dilan Karagöz kültürünü yaymak için eğitimler de veriyor.

Gölgeye renk verilerek yaşatılan sanat: Karagöz-Hacivat

Karagöz’den Hacivat’a, Tuzsuz Deli Bekir’den Beberuhi’ye kadar kendisinin çizip, işlediği onlarca karakteri perdeye yansıtan Hüseyin Dilan, bu işlem için deve, sığır ve manda derisi kullanıyor.

Dilan”a göre Karagöz “bir ruh dinlendirme sanatı”...

“Bir çocuk oyunu olarak lanse ediliyor, bu oyunun aslında bir hiciv oyunu insan Karagöz perdesinde aslında kendini görüyor” diyor.

Bu sanatın Anadolu’ya Mısır’dan geldiğini ama bize has özelliklerle bu toprakların sanatı haline geldiğini söylüyor.

“Gölge oyunu Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethetmesinin ardından Anadolu’ya sade bir şekilde geldi. Biz onu renklendirip Hacivat-Karagöz oyunu olarak benimsedik. Yunanistan Hacivat-Karagöz oyununun tescili için UNESCO’ya başvuru yaptı. UNESCO’da bu oyunun Türk kültürünün bir parçası olduğunu bildiği için Kültür Bakanlığı’nı uyardı. Gerekli girişimlerin ardından ise Karagöz Oyunu Türk kültür mirasının bir parçası oldu”.

Gölgeye renk verilerek yaşatılan sanat: Karagöz-Hacivat

Karagöz devlet tarafından da destekleniyor. Hüseyin Dilan desteğin, bu mirası geleceğe taşımakta çok önemli olduğu görüşünde.

“Devletin bizlere karşı güzel bir desteği var. Artık her yıl özel tiyatrolara verilen destekten biz de yararlanabiliyoruz. Ekstra olarak Karagöz sanatçılarını somut olmayan kültürel miras destekçileri arasına aldılar”.

Ancak destek de bir yerden sonra yeterli değil. Bu işe gönül verecek yeni bir nesle ihtiyaç var.

“17. yüzyılda bir metine bağlı olarak ezbere gerçekleştirilen oyunlar halkın ilgisini çekmeyince Karagöz’e olan ilgi günden güne azalırken, doğaçlama geleneğine geri dönülmesinin ardından eskiden olduğu gibi saygın ve yaygın konuma geldi. Günümüzde bırakın doğaçlamayı, ezbere Karagöz oyununu canlandıracak insan bulmak bile çok zor.”

Haber: Serhan Sevin

 

Sıradaki Haber
Terör örgütü PYD/YPG'nin parçaladığı ailenin vatanlarına kavuşma hayali
Yükleniyor lütfen bekleyiniz