Parçalı Bulutlu 9.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
18.05.2018 14:35

Hastane duvarlarında klasikleşen fotoğrafın kahramanı, 'sus' pozunun hikayesini anlattı

İstanbul'da 1976'da hemşire kıyafetiyle verdiği "sus" pozu, yıllardır sağlık kuruluşlarının duvarlarında yer alan Dilek Tunca, hafızalara kazınan fotoğrafın hikayesini anlattı.

Hastane duvarlarında klasikleşen fotoğrafın kahramanı, 'sus' pozunun hikayesini anlattı

Bir reklam ajansı tarafından ödünç alınan hemşire kıyafetiyle 42 yıl önce çektirdiği fotoğrafla sağlık kuruluşlarının duvarlarında yer alan Dilek Tunca "sus" pozunun sahibi olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Yaklaşık 2 yıldır İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Dilek Tunca, sus pozunun hikayesini anlattı.

Fotoğrafın çekildiği 1976 yılında yurt dışından seyahatten döndüğünü dile getiren Tunca, annesinin ajanstan arandığını belirtmesi üzerine bu proje için görüşmeye gittiğini söyledi.

Hastane duvarlarında klasikleşen fotoğrafın kahramanı, 'sus' pozunun hikayesini anlattı

Daha sonra bir ilaç firmasının sağlık kuruluşları için "sus işareti" kataloğu deneme çekimlerine katıldığını vurgulayan Tunca, kendisinin dışında başka kişilerin de fotoğraflarının alındığını ifade etti.

Kendisinin seçilmesi üzerine bir hastane başhemşiresinden alınan ödünç kıyafetle çekimleri gerçekleştirdiklerini belirten Tunca, "Fotoğrafım senelerdir hastanelerde. Son zamanlarda kep kalktığı için şu an azaldı ama fotoğrafın bu kadar ses getireceğini, bu kadar sevileceğini hiç tahmin etmemiştim" dedi.

Almanya'da fotoğrafıyla karşılaştı

Dilek Tunca, fotoğrafının sağlık kuruluşlarında yaygın olarak kullanılmaya başlamasının ardından gittiği hastanelerde doktor ve sağlık çalışanlarının kendisini tanıdığını ve yakınlık gösterdiklerini söyledi.

Hastane duvarlarında klasikleşen fotoğrafın kahramanı, 'sus' pozunun hikayesini anlattı

Almanya'da bir klinikte fotoğrafıyla karşılaştığını ve çok şaşırdığını ifade eden Tunca, şöyle konuştu:

"Almanya'da bir sağlık kuruluşunda bu fotoğrafı gördüm. Diş hekiminin Türk olduğunu öğrendim. Fotoğrafı Türkiye'den götürmüş. Şaşırdığımı anlayınca 'ben bu fotoğrafı çok seviyorum, benim favorim. Türkiye'den aldım getirdim' dedi. Sonra bir anda bana baktı öyle şaşırıp kaldı. 'Yoksa bu siz misiniz?' diye sordu. 'Evet' deyince çok sevindi, ben de fotoğrafımı onun için imzaladım.

Sağlık çalışanları gün içerisinde sürekli fotoğrafımı gördükleri için yüzüme aşina oldular. İstanbul'da bir hastaneye doktor arkadaşımı ziyarete gittim. Resepsiyondaki görevli ilk defa oraya gitmeme rağmen hemen 'hoş geldiniz' dedi. Arkasında da benim fotoğrafım vardı."

Hastane duvarlarında klasikleşen fotoğrafın kahramanı, 'sus' pozunun hikayesini anlattı

Sosyal medya üzerinden hiç tanımadığı kişilerden de güzel mesajlar aldığını belirten Tunca, onları okudukça mutlu olduğunu söyledi.

Hemşireler Haftası nedeniyle sağlık çalışanlarını kutlayan Tunca, sözlerine şöyle devam etti:

"İyi ki 'sus' pozunu çektirmişim. Fotoğraflarım sağlık kuruluşlarında, hastanelerde, gerçekten çok mutluyum. İnsanların hafızasına kazındığı için ayrı bir gurur yaşıyorum. Bütün hemşirelerin bu güzel gününü kutluyorum. Ben kandan çok korkarım, yara göremem, birisinin bir yerinin ağrıdığını görürsem o ağlıyorsa ben de ağlarım. Bu dünyadan göçtükten sonra arkamdan böyle hoş bir seda kalacağı için çok mutluyum." 

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Yıllarca şehir hayatı yaşayan Elif Sarıkaya, köyde keçi güdüyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz