Burdur'da hemşirelik yapan fotoğraf sanatçısı Şenay Başıbüyük, yaşlıların portre fotoğraflarını çekip sergilendikten sonra onlara hediye ederek mutluluklarına ortak oluyor.
İl Sağlık Müdürlüğünde hemşire olarak görev yapan 46 yaşındaki Başıbüyük'ün lise yıllarından beri fotoğrafa ilgisi hep artarak devam etti. Bu tutkusunu sanata dönüştüren Başıbüyük, 7 yıldır profesyonel olarak fotoğraf sanatıyla ilgileniyor.
Burdur'da Fotoğrafçılık Derneği kuran Başıbüyük, Anadolu'daki birçok şehir, köy ve kasabayı gezerek portre fotoğraflar çekiyor. Fotoğrafları sergiledikten sonra sahiplerine ulaştıran Başıbüyük, hediye ettiği fotoğraflarla mutlu olan insanları en büyük ödül olarak görüyor.
[Fotoğraf: AA]
"Fotoğrafın ortaya çıkması onlar sayesinde oluyor"
Başıbüyük, insanların portre fotoğraflarını çektikten sonra yaşadığı mutluluğu insanlarla paylaşmak istediğini söyledi.
Fotoğrafını çektiği insanları hep bir "kahraman" olarak değerlendirdiğini aktaran Başıbüyük, "Fotoğrafını çektiğiniz insanların güvenlerini kazanıyorsunuz. Onlar size mahremlerini, evlerini açıyor. Daha sonra siz o fotoğrafları sergiliyorsunuz. Fotoğrafın ortaya çıkması onlar sayesinde oluyor. Asıl kahraman fotoğrafını çektiğim kişiler. Bu nedenle gerçek sahiplerine fotoğraflarını ulaştırıyorum" diye konuştu.
Fotoğrafına konu olan kişileri daha sonra bulmanın zor olduğuna işaret eden Başıbüyük, elinde bazen sadece şehir veya köy ismi olduğunu, köyün muhtarına ulaşarak bir şekilde fotoğrafı sahibine ulaştırdığını anlattı.
[Fotoğraf: AA]
"Tarif edilemez duygular yaşıyorum"
Başıbüyük, bazı fotoğrafları da kargoyla gönderdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Fotoğrafları sahiplerine ulaştırdığımda kendimi muhteşem hissediyorum. O anlar anlatılamaz, her biri ayrı bir hikaye. Hayatımda aldığım en büyük ödül, onların sevinçlerini görmek.Teyzenin birine çektiğim fotoğrafını götürdüm 'Kızım çok şaşkınım' dedi. Hayatında hiç hediye almamış. O fotoğraf ilk hediyesiydi, inanılmaz duygulandım. Genellikle maddi durumları kötü insanları fotoğraflıyorum. Fotoğrafını çektiğim kişiye bazen üç yıl sonra fotoğrafını götürüyorum. Üç yıl önceki aynı giysi hala üstünde, buna rağmen beni köşeye çekip 'Borcum var mı?' diyor. 'Kurban olurum, senin hiç borcun olur mu?' diyorum. Tarif edilemez duygular yaşıyorum."
Fotoğrafın ortak bir dil olduğunu düşünen Başıbüyük, şimdiye kadar 15 karma, 2 de kişisel sergi açtığını ifade etti.
[Fotoğraf: AA]
Sergilerden sonra 30 kadar fotoğrafı sahibine ulaştırdığını, elinde ulaştırması gereken 7 kare daha bulunduğunu söyleyen Başıbüyük, köylere gittiğinde çocukları da şeker, çikolata, kalem, defter gibi hediyelerle mutlu ettiğini aktardı.
Kaynak: AA
1.9ºC
Ankara
