Erhan ve Erdal Aydın kardeşler ayakkabıcılığa, çocuk yaşlarda babalarının yanında çırak olarak başladılar. İhtiyaca göre ilk zamanlar sadece kundura imal eden kardeşler, tutkunu oldukları çizgi romanlardan etkilenerek kovboy çizmesi üretmeye karar verdiler.
Kısa sürede bu işin üstesinden gelen Aydın kardeşler 1983 yılında askerden geldikten sonra kendilerini tamamen bu işe adadılar.
Zaman içerisinde western tarzını yaşam biçimi haline getiren kardeşler, motosikletle de tanıştı. Kovboy çizmeleri ve botlarının yanında, motosiklet aksesuarları da üretmeye başladılar.
Aquaman filmiyle dünyada tanındılar
1980’li ve 90’lı yıllarda oldukça rağbet gören kovboy çizmeleri zamanla popülaritesini yitirdi.
Yaptıkları işten ümitlerini kesen kardeşlerin imdadına sinema ve dizi sektörü yetişti. Alanlarında tek olan kardeşler, yerli ve yabancı sinema sektöründen özel siparişler almaya başladı.
Cem Yılmaz’ın Yahşi Batı, Pek Yakında gibi sinema filmlerine çizmeler tasarlayan kardeşler, TRT’de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisine de özel tasarım çizmeler yaptı. Daha sonra tüm dünyada beğeniyle izlenen Outlander dizisine kovboy çizmeleri ve aksesuarları ürettiler.
Hollywood’dan gelen teklifle büyük heyecan yaşayan kardeşler, Aquaman filmine yaptıkları çizmelerle tüm dünyada tanınmaya başladılar.
“Hollywood’a çizmeler yaptık”
Mesleğe 11 yaşında başladığını söyleyen Erhan Aydın, “Ağabeyimle beraber bu işi yapıyoruz. Makosen ayakkabılar yaptık, ünlü mağazalara çalıştık. Ondan sonra kovboy çizmesi yapalım, sadece ona yönelelim dedik. 1985 yılından beri bu işi yapıyoruz. Çizmelerde dana derileri ve içlerinde keçe astarı kullanıyoruz. Alt kısımlar tamamıyla kösele. Ökçeleri kat kat elle yapıyoruz. Tamamıyla el işi olarak yapılıyor çizmelerimiz. Bu çizmeyi giymekte aşina olan, çok seven insanlarımız var. Sinema sektörü var. Baya ünlü filmlere çalışmışlığımız var. Dizi filmlere, belgesel filmlere, tarihi filmlere işler yaptık. Yahşi Batı sinema filmine çizmeler yaptık. Diriliş Ertuğrul dizine çizmeler yaptık. Bunun dışında Hollywood’da Aquaman diye film vardı, onlara çalıştık. İsveç’te dizi filmler yaptık. Kızılderili tarzı ayakkabılar yaptık. Siparişler geldikçe de yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Çizgi romanlarla başlayan tutku
Kovboy çizmelerine çocuk yaşta merak saldıklarını söyleyen Aydın, şöyle devam etti:
“Kovboy çizmeleri bize çocukluktan gelen bir merak. Çocukluğumuzda çizgi romanlar vardı. Teksas, Tommiks, Zagor, biz bunlarla büyüdük. Bunları çok okurduk. Kocamustafapaşa’daki İstanbul Sineması’nın önünde okuduğumuz kitapları değiştirirdik. Öyle bir aşinalık oldu bizde, kovboy çizme, kızılderili tarzı. Kovboy çizmeleri bir tutku. Bunu giyen spor ayakkabısından daha rahat ediyor. Müşteri düz siyah bir şey istemiyor. Nerede renkli, abuk sabuk renkler var onu istiyor.”
“Mesleği öğrenmek isteyen herkese kucak açarız”
35 yıllık meslek hayatında tek bir çırak yetiştiremediğini söyleyen Erhan Aydın, mesleğe olan ilgisizlikten şikayetçi.
“Bizim emekliliğimiz geldi. Bırakmak istiyoruz fakat arkadan gelecek bir nesil yok maalesef. Biz de ondan mustaribiz. Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’na (TASEV) yazı yazdık, biz yetiştirelim, bize yardımcı olun diye. Hiçbir cevap gelmedi. Bu mesleği öğrenmek isteyen herkese seve seve uçak açarız, yardımcı oluruz. Yeter ki sebat etsin, öğrenmek istesin. Üzülüyoruz yani bu meslek bitmesin, ölmesin. Bir an önce parlasın, devam etsin, biz onun peşindeyiz.”
“Fiyatlarımız bin 100 liradan başlıyor”
Çizme fiyatlarının deri türüne göre değiştiğini ifade eden Aydın, “Çizme fiyatlarımız bin 100 liradan başlıyor. Çok egzotik deriler, yılan derisi, timsah derisi, lazer deriler olduğu zaman fiyatlar artıyor. 2 bin, 3 bin liraya kadar yaptığımız oluyor. Bunun dışında motorcu tarzı botlar yapıyoruz. Bunların deri aksamlarını yapıyoruz. Çantaları, heybeleri, motosiklet seleleri, saçaklı püsküller, yelekler, ceketler, üretiyoruz” diye konuştu.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu