Yunanistan'ın Edirne sınırına yakın bir köyde 1915 yılında dünyaya gelen Safiye Pehlivan, ailesiyle ana vatana yerleşme kararlarını 1956 yılında hayata geçirdi.
Pehlivan çocuklarıyla Meriç Nehri'ni geçerek önce Doyran köyüne ardından da Karaağaç Mahallesi'ne yerleşti. Eşi mülklerini sattıktan 3 ay sonra Türkiye'ye gelebildi.
Safiye Pehlivan'ın önerisi: Stresten uzak durmak
Eşini 34 sene önce kaybeden, 6 yıldır da kızının yanında yaşamını sürdüren Safiye nine, sağlıklı beslenmeye ve uyku düzenine dikkat ediyor.
Akşam erken uyuyan ve sabahın ilk ışıklarıyla güne başlayan Pehlivan, hazır hiçbir ürün tüketmiyor. Pehlivan uzun yaşam için stresten uzak durulmasını öneriyor.
Sıtma salgınını da yaşadı
Safiye nine, hayatı boyunca küçük çaplı pek çok salgın hastalığa denk geldiğini ancak COVID-19 gibi pandemi olmuş bir de sıtma salgınını 1950'lili yılların başında Yunanistan'da yaşadıklarını anlattı.
"Küçük yaşlarımda biz bir de sıtma biliyorduk. O hastalık da fenaydı, sarmıştı dünyayı. Anam sarımsak sapıyla, sirkeyle yağlardı bizi. Kardeşimin biri öküz arabasıyla doktora giderken yolda öldü, diğer kardeşim de yine sıtmadan vefat etti. Çok zorluk çektik."
"Şimdi bir de korona çıktı" diyen Safiye nine, insanların tedbirlere uymasını istedi.
"Bütün hemşirelere, doktorlara dua ediyorum"
Pehlivan, sağlık çalışanlarının haklarının ödenemez olduğunu söyledi. Safiye nine, salgının bitmesi ve sağlık çalışanlara Allah'ın güç vermesi için dua ediyor.
"Tespihimi çekiyorum üç aylarda. Kur'an'ım, tespihim hepsi burada. Bütün hemşirelere, doktorlara, komşulara dua ediyorum. Bildiklerimin adlarını söylüyorum. Allah beladan korusun. Çok ölümler oluyor. Allah insanları korusun. Dikkat edelim, sağlıkçılarımızın işleri zor, Allah yardımcıları olsun."