"Düşe kalka o yavrunun nasıl sınıra yürüdüğünü herhalde izlemişsinizdir. Ben torunuma onu gösterdim. Bak senin gibi ama bak düşüyor, kalkıyor. Niye biliyor musun? O kötü amcalardan kurtulmak için. Ortada böyle bir zulüm var."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözünü ettiği, küçük yaşta zulümle tanışan o çocuğun adı Necla. Yüzündeki yaraları, durgun bakışları, yaşadığı zorlukların birer göstergesi...
O, Yunan sınırındaki tampon bölgede sıkışıp kalan yüzlerce sığınmacı çocuktan sadece biri.
Mahmud ve Cevhir Ahmed çiftinin ilk evladı Necla. Henüz 2 yaşında. Ailesi 1,5 yıl önce, İdlib'den kaçıp Türkiye'ye sığındı. Aile, Adana'da yeni bir yaşam kurdu. Türkiye'nin sığınmacı geçişlerine müdahale etmeyeceği haberini alınca da bir kez daha yola düştüler.
"Sadece Necla değil, tüm çocuklar kötü durumda"
Necla ve ailesi, yaklaşık 10 gündür Avrupa'da yeni bir hayat ümidiyle beklemeyi sürdürüyor.
Tampon bölgede, elleriyle yaptıkları derme çatma çadırda kalıyorlar. Yaşam onlar için zaten zor. Yunan askerlerinin orantısız müdahalesi ise durumu daha da güçleştiriyor.
Necla'nın babası, "Yunanistan bir an önce kapıları açsın. Çocuklar çok etkileniyor. Atılan gazlar hepimizi etkiliyor. Sadece Necla değil, tüm çocuklar kötü durumda" dedi.
Suriyeli aile sığınmacılara kapılarını açan Türkiye'ye minnettar, en çok da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a. Ahmed çiftinin hedefi, Hollanda'ya ulaşabilmek. Kendilerinden çok bunu, Necla ve bebekleri Rin için istiyorlar. Savaştan uzak, iyi bir geleceğin hayalini kuruyorlar.