Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesindeki tarihi ve turistik Soğanlı Mahallesi'nde yaşayan kadınlar, el emeği göz nuruyla yapılan "Soğanlı bebeği"ni satarak aile ekonomisini ek gelir sağlıyor.
Soğanlı Mahallesi meydanında bir araya gelerek oyuncak bebek yapan, bunları turistlere satan ve elde ettikleri kazançları da kendi aralarında paylaşan 15 kadın, güzel bir dayanışma örneği gösteriyor.
İmece usulü çalışan kadınlar, oluşturdukları havuz sistemiyle, yaptıkları bebeklerden elde edilen geliri eşit şekilde paylaşıyor.
Annesi ile 35 yıldır bu mesleği devam ettiren 50 yaşındaki Ayşe Ablak, Kapadokya bölgesi ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir tarafından ve yurt dışından sipariş alıyor.
İlçeye gelen yabancı turistlerle konuşa konuşa zamanla Fransızca, İtalyanca, İngilizce, İspanyolca ve Almancayı satış yapacak kadar öğrenen ilkokul mezunu Ablak, mesleği sayesinde bazı yabancılarla dostluk da kurdu.
Aile bütçesine katkıda bulunan 3 çocuk annesi Ablak, kazancı ile 2 kızını evlendirmenin haklı gururunu da yaşıyor.
Bebek yapmayı çok sevdiğini belirten Ablak, şunları söyledi:
"Turistlere bebek satarak yabancı dil öğrendim. Bu sayede Fransa ve İtalya'dan arkadaş edindim ve halen telefonda görüşüyoruz. Turistlerle bizim diyaloglarımız çok iyiydi. Bir turist arkadaşım her sene ailesiyle Fransa'dan karavanla gelir. Diğer grupları da getirirler. Geçen geldiğinde beni görememiş. Bizim bebek sattığımız meydana gelmiş. Orada iki arkadaş duruyormuş. 'Ayşe nerede?' diye sormuş, onlar da şaka olsun diye 'Ayşe öldü' demişler. Kadın ağlamaya başlamış. Bir akrabam haber verdi, 'Turistler seni arıyorlar' dedi. Ben de yanlarına vardım, Bana bir sarıldılar, 'Ayşe öldü dediler, ben çok üzüldüm' dedi."
"Soğanlı bebeği"nin ortaya çıkış hikayesi
71 yaşındaki Dudu Karadaş ise, tarihi ve turistik mahalleye eskiden günde ortalama 100 tur otobüsü geldiğini, turistleri gezdirdiklerini ve yaptıkları bebekleri kendilerine sattıklarını anlattı.
"Bizim geçimimiz bunun üzerine. Kızım, gelinim, komşularım da yapar. 15 kadın oraya gidiyoruz, akşama kadar birlikteyiz, ne satarsak" diyen Karadaş, eski canlılığın olmadığından dert yandı.
Karadaş, patenti bulunan "Soğanlı bebeği"nin ortaya çıkış hikayesini de paylaştı.
"Ablam bunu anneme söyleyince, o da tutmuş değneğin başına bir çaput dolamış bebek yapmış, kızın eline vermiş. 'Bunu al, götür' demiş. Ablam okula götürürken yolda bir turist bunu görmüş ve almış. Tutmuş çocuğa para vermiş. Ablam ağlayarak eve geri gelmiş, 'Anne, turist elimden aldı, öğretmen beni döver' demiş. Annem aynı bebekten bir daha yapmış. Okula götürürken yine turist almış ve çocuğa para vermiş. Bunu gören mahalleli bez bebek yapmaya başladı. Sonra mahalleye gelir, millete ekmek kapısı oldu."
Kaynak: AA