İncir sıra dışı bir ağaç. Tıpkı diğer ağaçlar gibi çiçek açıyor ancak onu diğerlerinden ayıran çiçeklerini dışarıya değil, kabuğunun içine doğru açması. Çoğumuzun severek tükettiği meyvesi de bize armağanı. Meyvenin oluşumu ise hayli zahmetli bir işlemin ardından gerçekleşiyor.
İlekleme...
Akyurtlu köylülerden ilek işlemindeki süreci derledik.
İncirin ilk hali meyve değil çiçek
Bu lezzetli meyvenin oluşması için her çiçek gibi tozlanması gerekiyor. Peki hiç incir çiçeği gördünüz mü? Çiçek aslında incirin kendisi. Meyvenin kapalı, kabuklu, sertçe hali... Çiçek bu kabuğun altında, dışarıdan görünmez ve erişilmez durumda. Ona ulaşan, meyveye dönüşmesini sağlayan, yani çiçeği tohumlayan ise ilek işlemi.
İlek arıcığı tozlaşmayı sağlıyor.
İncirde meyvenin tutup gelişebilmesi için ilek meyvelerindeki (erkek incir) çiçek tozlarının ilek arıcığı tarafından incire taşınması gerekir.
Lezzetli bir incirin sırrı da ilekte saklı. İlekleme, istenilen özelliklere sahip ağacın erkek meyvesinin dişi ağaca asılması ile sağlanıyor. Erkek incirin cazibesine kapılan ilek arıcıkları bu ağacı kısa sürede sarıp tozlanmasını sağlıyor. Böylece lezzetli meyveler, farklı bir ağaçta da yetiştirilebiliyor.
İncirin ham maddesi ilek
İzmirli çiftçi/üretici Sami Şengün, ileğin meyvenin hammaddesi olduğunu söylüyor ve ekliyor: "İleğin yakınında incir ağacı yoksa, o incir ilek ağacından uzaksa o tozlamanın olması mümkün değil."
İlekleme nasıl yapılıyor?
İlekleme işlemi için sabah saat 5'te kalkılıyor, güneş doğmadan ağaçlardaki ilekler yani erkek incirler toplanıyor.
Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Beygo, ilek işleminin ağaca asılma sürecini şöyle anlatıyor:
İleğin işi, üçüncü haftadan sonra bitiyor ve üretici artık ürünün yetişmesi için beklemeye geçiyor.
Tatlı meyveye varan yolculuğun acı hikayesi: İlek arısı
Bu işlemin tamamlayıcısı ve olmazsa olmazı ise polenleri diğer meyvelere taşıyan ilek arıları. İlek arısının pek çoğunun acı bir hikayesi var.
İlek arısı, incirin oluşmasını canı pahasına sağlıyor. İncire larva bırakmaya ayağında polenle gelip, tepedeki delikten kabuğu aşıp içeri giriyor. Girerken çoğunun kanatları kopuyor. Yani artık onlar için incirin içi son nokta. Larvalarını bırakırken inciri de tozluyor. Küçük ilek arıları incirden çıkarken anne, içinde kaldığı incirin enzimleriyle yok oluyor. Küçük ilek arıları ise dişi incir ağacında tozlanmayı sağlayıp lezzetli incirin oluşumu için gereken ortamı yaratıyor.
Şimdi ilek zamanı
İncirler iri fındık büyüklüğündeler ve parlak bir görünümleri var. Bahçenin bulunduğu yere göre değişir elbette ama bizim haber için geldiğimiz İzmir Tire'de haziran ortası ilek için en doğru zaman. İlekler file içinde tel kancalarla ağaçlara asılıyor. Güneşle uyanan doğa, incirler için harekete geçiyor.
İncirin oluşması için pazarlarda ilekler satışa sunuluyor. Bahçenin büyüklüğüne ve ihtiyaca göre satılıyor. Satış fiyatları 25 ila 30 TL civarında değişiyor. Bu bölgede Hamza ve Abalı olmak üzere iki çeşit ilek türü var. Bu ilekler incirin büyüklüğüne göre yılda iki defa asılıyor. İlek, inciri hem ballı yapıyor hem de incirin dökülmesini önlüyor.
"Her şeyi götürebilirsiniz ama havamızı götüremezsiniz"
Yüksek Ziraat Mühendisi Ali Beygo'ya göre, buraların incirinin güzel olmasının sebebi elbette yalnızca bu işlem değil. İncirler, bu güzel doğanın bir parçası:
"Zamanında yurt dışından gelenler incir fidanını alıp götürmek istemiş. Yaşlı bir amca, 'Her şeyi götürürsünüz ama buranın havasını götüremezsiniz" demiş. İşte ülkemizde incir öyle bir ürün. Her şeyi götürebilirsiniz ama havamızı götüremezsiniz."
İncirin hikayesi böyle
İçinde sıra dışı bir ağaç, onlarca görünmez çiçeğin oluşturduğu bir meyve ve o meyvenin oluşabilmesi için karmaşık bir doğa düzeni ile kendi yavrularını dünyaya getirirken hayatı incirde sona eren anne arının fedakarlığı var.
Yani şarkıda söylendiği gibi “incirler olana kadar kalmak” sadece bir zaman meselesi değil, aynı zamanda bir emek ve fedakarlık meselesi.