Gürültüsüyle pek çok insanı tedirgin ediyor, çevre kirliliğine yol açıyor, yangın çıkarıyor ve en kötüsü de kuşların ölümüne yol açıyor…
Havai fişeklerden bahsediyoruz. Yaklaşık 2 bin yıl önce Çin’de keşfedildi ve o günden bu yana salt insanların eğlencesi uğruna kuşları öldürüyor.
Yılbaşı akşamı dünyanın çeşitli bölgelerinden yansıyan yeni yıl kutlamalarında başat görsel malzeme yine havai fişeklerdi. Kutlamalar sona erdiğinde ve gün doğduğunda bu kez toplu kuş ölümleri çıktı ortaya. Katil bilindikti.
“Havai fişekler insanlar hariç tüm canlılara eziyettir”
Yaklaşık 12 senedir kuş gözlemciliği ve yaban hayatı fotoğrafçılığı yapan Alper Tüydeş, havai fişeklerin yarattığı tahribatı yakından takip eden isimlerden. Tüydeş’e göre fişeklerin gadrine uğrayan başka canlılar da var.
“Havai fişekler insanlar hariç tüm canlılara zulümdür, eziyettir. Gece atılan havai fişekler çoğunlukla yakın bölgedeki şehir içinde yaşayan başta kuşlar olmak üzere pek çok canlının hayatını riske atmaktadır. Çünkü şehrin rutin gürültüsüne, gürültü kirliliğine alışmış olan bu kuşlar ya da bu canlılar, bir anda gecenin bir yarısında atılan onlarca hatta yüzlerce havai fişekle irkilip yattıkları yerden büyük bir hışımla sağa sola çarparak kaçabiliyorlar gecenin kör karanlığında. Her kuş gece uçamaz. Bazı kuşlar gece kör gibi olur. Sabah günün aymasını bekler hareket edebilmek için, beslenmek için, uçmak için… Ama işte bu havai fişeklerle aniden bir patlama sesi arkasından ışık saçılmasıyla şehrin içindeki parklarda, bahçelerde yaşayan kuşları maalesef ölümle sonuçlanacak şekilde ürkütmektedir. Sadece kuşlar da değil ve sadece yaban hayatı da değil, sokaklarımızdaki kedi köpekler de bunlardan olumsuz etkileniyor.”
Tüydeş’in, havai fişeklerin kuşlarda yol açtığı korkuya dair sosyal medya hesabından paylaştığı bir video, benzer pek çok video ile etkileşim almış.
“Birçok gelen mesajda da zaten insanların evlerinde besledikleri hayvanların dahi bu durumdan ürktüğünü korktuğunu gördük. Ve hal böyle olunca da bu kadar etkilenen canlı söz konusuyken, evet görsel yönden çok zengin gerçekten şahane görüntülere sebep olabiliyor havai fişekler. Ama bu yanı dikkate alındığında aslında o kadar da güzel bir şey olarak gelmemesi lazım; biraz vicdanı olan, biraz doğaya önem veren insanlar için.”
Doğadan uzaklaşan insan
Alper Tüydeş, zamanının büyük bölümünü doğa ile iç içe geçiriyor. Kuşları ve onların davranışlarını gözlemliyor. Ona göre farkındalık yaratmanın bir yolu da insanları kuş türlerini tanıması.
“Kuşlar aslında çok zenginler ve dört bir tarafımızdalar. Tabii normalde insanlar onları genelliyorlar; küçüklere serçe, büyüklere güvercin, en büyüklerine de leylek veya kartal deyip geçiyorlar. Ama hepsinin farklı bir adı var ki onları isimleriyle bilmek, isimleriyle anmak ve yaşamlarına dair ufacık da olsa bilgi sahibi olmak onlar için de çok önemli bir farkındalık aslında.
İnsanlar aslında şehirlerde üç beş kuşun yaşadığını ve tüm gün onları gördüklerini sanıyorlar ama sandığımızdan daha fazlalar aslında. Parklarda yaşayan küçük ötücü kuşlar var. Hatta göl, nehir, dere, kenarlarında, denize kıyısı olan şehirlerde özellikle su kuşu sayısı da bir hayli fazla oluyor. Onlar insanlarla iç içe yaşamaya alışkın türler oldukları için oldukça fazla, sandığımızdan daha fazla. Bu kuşlar gece parklarda, bahçelerde ya da işte apartmanların kıyısında köşesinde kendilerine zar zor zaten yer bulmuş kuşlar. Ve geceleyin o sesten ürküp işte bir anda sağa sola kaçışarak hepsinin hayatı söz konusu olabiliyor.”
Farkındalık çok önemli
Alper Tüydeş, havai fişeğin canlılara verdiği zararı örnekleriyle gösterince insanların bu sevdadan vazgeçeceğine inanıyor. Bunun için de sosyal medya üzerinden bir çalışma yürütüyor.
“Sadece onlarla ilgili değil, onların yaşam alanlarıyla alakalı riskler sıkıntılar ya da yardıma ihtiyacı olan durumlar var mı diye onları da görmezden gelmiyoruz tabii. Onlar için de bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ki ben bu noktada özellikle çektiğim fotoğrafları sosyal medyada insanlarla buluşturarak, insanların dikkatini doğaya çekip onlara doğru bildikleri yanlışları veya yanlış bildikleri doğruları da anlatmaya çalışıyorum. Çünkü doğa artık günümüzde birçok konuda deforme olmuş durumda. Ona bir nebze olsun katkı sağlamak, bir kişiyi daha doğaya karşı duyarlı hale getirmek aslında sadece yaban hayatı fotoğraf çekmek işinin veya kuş fotoğrafçılığının işi değil herkesin bir görevi.”