Antalya'nın Demre ilçesine bağlı Kaleköy, M.Ö 4. yüzyıldan bu yana küçük bir Likya Köyü olarak biliniyor.
Cumhuriyet öncesi Rumların ve Türklerin birlikte yaşadığı bir balıkçı köyü olan Kaleköy, bugün sadece deniz yoluyla ulaşılabilen bir huzur merkezi.
Kaleköy'e her gün düzenli olarak Demre, Kaş ve Üçağız'dan yat turları düzenleniyor. Kaleköy, mavi yolculuğa çıkan yatların uğrak noktalarından biri olmasıyla dikkat çekiyor.
Sabah deniz ve kuş sesleri karşılıyor
Kıyıdaki salaş iskelelere yanaşan yatlardan Kaleköy'e çıkan Akdeniz tutkunları, önce kıyıdaki sığ sularda yüzen, sessizliğe alışan caretta carettaları görüyor.
Yukarı doğru tırmanarak denizden 300 metre yüksekliğindeki tarihi kaleye çıkınca ortaya çıkan muhteşem doğal ve tarihi güzellik bulunuyor.
Tarihi Roma Kalesi'nde dalgalanan dev Türk bayrağı, kaleye çıkanları selamlıyor.
Kayalara oyulmuş ve kalenin dışında çok sayıda Likya lahdi yer alıyor. Geçen yıl hizmete giren tarihi Kaleköy Camii ise yukarı tırmananların ilgi odağı halinde.
Sabah uyanınca sadece kuş sesi, denizin sesi duyuluyor.
Kaleköy'de yapılaşma yasak
Tarihi Roma Kalesi'nden Üçağız Mahallesi, Kaleköy'ün karşısındaki batık kent ile Akdeniz'in doğal ve tarihi zenginlikleri izlenebiliyor.
Denizin renginin turkuazın tüm tonlarını barındırdığı Kaleköy'de kayalara oyulmuş Roma'nın en küçük antik tiyatrosu da yer alıyor.
Kaleye tırmanırken taş merdivenlerin sağında, solunda el emeği göz nuru ürünler ve el yapımı dondurma satan kadınlar bulunuyor.
Birinci derece tarihi ve doğal sit alanı olan Kaleköy'de yapılaşma yasak. Bu nedenle burada ev sahibi olmak çok zor çünkü satılık ev yok.
Kaleköy'deki tarihi taş evlerin çoğu pansiyon olarak hizmet veriyor. Sessizliğin içinde, sadece dinlenmek, okumak, Akdeniz'in turkuaz rengi sularında denize girmek isteyenlerin tatil için tercih ettiği bir yer Kaleköy.
Kaynak: DHA