Malakanlar, sözlükte dinsel hareket olan Molokanizmi hayat felsefesi olarak kabul ediyor.
Rusça’da 'Moloko' süt olarak biliniyor. Molokan diğer bir adıyla Malakan kelime olarak süt içenler anlamına geliyor. Rusya Çarlığı'ndaki Ortodoks Kilisesi, herkese haftada 2 gün süt içmeyi emrediyordu. Malakanlar bunu kabul etmeyerek her gün süt içmeye devam edince, kilise tarafından aforoz edildiler.
Malakanlar, Ruslar için büyük bir sorundu. Çünkü Çarlık Rusyası'nda büyük bir ağırlığı olan Ortodoks Kilisesi'nin tüm kuralları, Malakanlar tarafından reddediliyordu. Malakanlar savaşmaya ve silahlandırmaya karşıydı. Bu yüzden savaşlara da katılmak istemiyorlardı.
Malakanlar Kars topraklarına sürüldü
Kilisenin baskısıyla Malakanlardan kurtulmak isteyen Çarlık Rusyası, bu durumu fırsat bilerek onları önce farklı bölgelere daha sonra da işgal altında bulundurduğu Kars’a sürdü. Malakanlar şehir hayatını benimsemediklerinden Kars’a Şahmalar, Karahan, Çakmak ve İncesu gibi yeni köyler kurdular.
71 yaşındaki Mehmet Ali Eker Kars’ın İncesu köyünde yaşıyor. Çiftçilik yaparak geçimini sağlıyor. Mehmet Ali amcanın 5 çocuğu var. Çocukları İstanbul’da ve İzmir’de yaşıyor. Ama o, Kars’tan ayrılmayı hiç düşünmüyor. Kars’a olan sevgisini de şöyle anlatıyor:
“Kars toprakları tarıma elverişli. Dünyada 3 ayda bitki yetiştiren böyle bir toprak daha yok. İnsanları bizi sevdi, biz de onları…“
Bölgede Malakanların son temsilcisi
Kars’a gelen Malakanlar kısa bir süre sonra Osmanlı vatandaşı oldu. Bölgedeki diğer halklarla da iyi anlaştılar. Ancak zamanla sayıları azaldı.
İlk Malakan göçü 1921'de Amerika, Yeni Zelanda, Kanada ve Avustralya'ya oldu. Kars’tan 2. Malakan göçüyse, 1961 yılında. Rusya’ya giden yüzlerce Türk vatandaşı Malakan, daha sonra geri dönmek istemelerine rağmen pasaportlarına el kondu. Kendilerine vatan edindikleri Kars’a dönemediler.
Mehmet Ali Eker, Malakanları şöyle anlattı:
“Bölgedeki diğer halklarla, etnik kökenlerle yaşadılar. Ancak Malakanlar evlenemedi. 7 göbekten sonra evlilik olabiliyor. Akraba evliliği olmaması için bir kısmımız bölgedeki diğer halklarla evlendi. Bir kısmımız da Rusya’ya göç etti. Akrabalarımın çoğu orada. Ziyarete geliyorlar. Kars’ta Malakan bitti. Türkiye’ de de 10 aile anca kaldı. Burada Malakanları ben temsil ettiğim için birçok insan gelir ziyaretime. Bölgede Malakanların son temsilcileriyiz. Biz Kars’ta tarihe son Malakan olarak geçtik.”
“Kars’taki kaşarın tarihi Malakanlara dayanıyor”
Malakanlar Kars yaylalarında hayvancılık ve tarımla uğraştı.
“Biz buranın yaylalarında hayvancılık yapardık. Orada peynir, kaşar üretilirdi. Kars’taki kaşarın tarihi Malakanlara dayanıyor. “
Malakanlar Haç'ı kutsal saymıyor, kiliseye gitmiyor, papazlara inanmıyor.
"Biz de yalan söylenmez, devlet malına göz dikilmez, emanete ihanet edilmez. Kazandığımızı yeriz. Malakanlar domuz yemez. Kiliselere, papazlara inancı yoktur. Ailemiz Müslüman oldu. Ama yine kültürümüzü de yaşıyoruz. Yemeklerimizi kullanıyoruz. Paskalya’da yine pastamızı, yumurtalarımızı yaparız. Çok geniş çaplı değil. Müslüman bayramımızda daha geniş çaplı oluyor."
Bir zamanlar sarı saçları, mavi gözleriyle, hayvanlarıyla Kars'ı vatan olarak benimseyen Malakanlara rastlamak zor.
Sayıları ne kadar azalsada, onlar yaşadıkları topraklarda, Karslıların hafızalarında hep olumlu anılar bıraktı.