Atlas, Zeytuni, Külrenk, Gökela, Narinci, Ciğeri, Bozak, Kekme Atlas, Yusufi... İsimleri orijinal, kendileri alımlı ve narinler. Güneydoğu’ya özgü onlarca güvercin, binlerce de güvercin meraklısı var. Merak ve hobi olmasının ötesinde güvercin pek çokları için tutku. Bölgede ‘kuşbaz’ adı verilen güvercin sevdalıları, yaşamlarında bu meraka yer ayırmaktan çok hayatlarını kuşlarına göre düzenliyor.
Terör örgütü PKK'nın 2015 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde hendek ve barikat kurarak başlattığı çatışmalar, bölgedeki pek çok aileyi evsiz bırakmıştı. Çoğunlukla damlarda bakılan güvercinler de mahalleleri terk eden sahipleriyle birlikte apartmanlara sığınmak zorunda kalınca bir girişimcinin Bağlar ilçesinde açtığı güvercin oteli bu narin hayvanların yeni mekanı oldu.
Bir pasajın üst iki katını kiralayan Mehmet Batmaz'ın onlarca oda ve kümes yaptığı güvercin otelinde yaklaşık 30 bin kuş barınıyor. Diyarbakır Kanatlı Hayvanseverler Derneği adı altında onlarca kişi işlerinden artakalan tüm zamanlarını güvercin otelinde kuşlarıyla geçiriyor. Hayvanlarını besliyor, bakımlarını yapıyor ve kuluçkaya yatmış veya kuluçkadan çıkmış güvercinleri gözlüyorlar.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında hayvanseverler güvercinlerini yalnız bırakmadılar. Güvercin oteli işletmecisi ve dernek başkanı Mehmet Batmaz, kuşlarından ayrı kalmalarının düşünülemeyeceğini söylüyor.
"Pandemi nedeniyle hafta sonları gelip burada kalmak zorundayız. Akşam burada kalıyoruz. Hayvanların aç, susuz kalmaması için, bakımları için elimizden geleni yapıyoruz. Derneğimize kayıtlı 100 kişi var. Hepsinin gelmesine gerek yok, ben ve elemanlarımız onların bakımını yapıyoruz. Çünkü onlar da candır."
"Nefes almak gibi"
Mehmet Batmaz otelde hayvanların bakımlarını düzenli olarak yapsa da kuşbazları güvercinlerinden ayırmak biraz zor. Celal Ateş güvercin sevgisini, ‘nefes almak, oksijen gibi’ diye tarif ediyor.
"10 yaşından beridir güvercin besliyorum. Güvercin bana huzur veriyor. Kendim marangozum, iş stresinden dolayı beni rahatlatıyor. İşim biraz stresli, bütün stresimi burada atıyorum. Güvercin benim için nefes aldığım bir şey, oksijen gibi. Rahatlatıyor beni, sinirlendiğim zaman gelip onlara bakıp rahatlıyorum. Aç oldukları zaman kesinlikle kendimiz yemek yemeyiz, önce onları besleriz. Her türlü bakımlarını, tedavilerini yaparız. Sokağa çıkma kısıtlamalarında da onlardan ayrı kalamazdık. Buraya geliyoruz ve iki günü birlikte geçiriyoruz."
"Onlar da candır"
Güvercin meraklılarından Mehmet Kabak da hayvanlarından ayrılamayanlardan. Hafta sonunu o da diğerleriyle birlikte güvercin otelinde geçirdi.
"Güvercin farklı bir duygudur. Anlatması çok zor bir duygusu vardır. Akşamları işten çıktıktan sonra 1-2 saat güvercinle o anı yaşamak, yem yiyişlerini, ötüşlerini izlemek bize çok büyük bir mutluluk veriyor. Pandemi biraz zorladı, sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle gidiş geliş biraz zor oluyor ama onlarla kalıyoruz, candır çünkü."
Pek çok tür kurtuldu
Bölgeye has pek çok türün bugün yaşıyor olmasının önemli bir nedeni de kuşbazlar. Güvercin otelinde pek çok güvercin çeşidinin üremesi ve çoğalması da sağlanıyor. Başka illerden getirilen ve sayıları azalmış türler, burada sevenlerinin bakımı ve gözlemi altında nesillerini sürdürüyor. Kuşbazların en büyük hayali ise bu kültürün yok olmaması ve desteklenmesi.