Mehmet Kızılca, Karaman Ermenek'e bağlı Güneyyurt beldesinde yaşayan Mustafa ve Fadime Kızılca çiftinin 3 çocuğundan biri. Kızılca, İzmir Foça Jandarma Komando Okulu Komutanlığında yaklaşık 3 ay "Teröristle Mücadele Harekatı Kursu" aldıktan sonra 1 Ağustos 2017'de Silvan'da göreve başladı.
Birliğinden 2 Ekim'de izin alarak ilçe merkezine alışverişe giden Kızılca'nın üzerine bir terörist ateş açtı. Ağır yaralanan Kızılca, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen 3 Ekim 2017 günü şehit oldu.
Memleketi Güneyyurt'a 4 Ekim'de getirilen şehit Kızılca'nın cenazesi gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze töreninde şehidin babası Mustafa Kızılca'nın kendi acısını yüreğine gömerek, şehit oğlunun naaşı başında nöbet tutan askerin gözyaşlarını silmesi hafızalara kazındı.
"Hala onun şehit olduğuna inanamıyorum"
Evlatlarının acısını ilk günkü gibi muhafaza eden Kızılca çifti, hatırasını yaşatmak için şehit oğullarının eşyalarını evlerinin bir odasında saklıyor.
Şehidin annesi Fadime Kızılca, aradan 1 yıl geçmesine rağmen acılarının çok taze olduğunu söyledi.
Oğlunun şehit olduğuna hala inanamadığından bahseden anne Kızılca, "Oğlum şehit olalı bir sene oldu. Hala onun şehit olduğuna inanamıyorum. Sanki her an gelecek gibi. Devamlı rüyalarıma giriyor, 'anneciğim üzülme' diyor. Şehitlik gurur verici bir şey. Oğlumla gurur duyuyorum. Elbette çok acı veren, üzücü bir olay. Dayanmak çok zor. Fakat şehitlik herkese nasip olmaz. Allah vatanımızı, milletimizi korusun. Vatan sağ olsun" dedi.
Odaya gidip eşyalarını öpüyor, kokluyor
Kızılca, evlerinin alt katında kiler olarak kullandıkları bir bölümü, oğlu şehit olmadan önce oda olarak düzenlemek istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Burayı zemin katta olduğu ve inip çıkmak kolay olur diye oda yapmak istedim. Hatta oğlumdan yardım istedim. O da bana 'Yaptırın, ben ne lazımsa yaparım' dedi. Fakat biz odanın inşaatına başlamadan şehit oldu. Şimdi burayı yaptırarak, onun odası haline getirdik. Eşyalarını burada saklıyoruz. Kendisi fotoğraf çektirmeyi çok severdi. Bulduğum fotoğraflarını çerçeveletip asıyorum. Gelip eşyalarını öpüyor, kokluyorum. Hala elbiselerinin üzerinde kokusu var. Eşyalarını burada ömür boyu saklayıp, anılarını yaşatacağım. Çocuklarıma da vasiyet ediyorum. Bu oda devamlı böyle kalsın."
Fotoğrafta sevmediği yerleri düzelttirdi
Gözyaşları içinde şehit oğlunun ilkokul fotoğrafını öpüp koklayan anne Kızılca, şunları söyledi:
"Fotoğrafta alnına dökülen saçının birazı düzgün çıkmamış. Hemen fotoğrafı attı, gitti. 'Çirkin çıkmışım, ben bu fotoğrafı atacağım' dedi. Evlenir, evine asar, çocuklarına gösterir diye fotoğrafı sakladım. Şehit olunca bu fotoğrafta sevmediği yerleri fotoğrafçıya düzelttirdim. Kırışık yerlerini tamir ettirdim. Kendi evine asamadı ama odasına astım."
"Devletimiz her zaman yanımızda"
Baba Mustafa Kızılca da, bir şehit babası olarak gururlu olduğunu belirterek, şunları anlattı:
"Diyecek bir şey yok. Daha dün gibi ama bir yıl olmuş. Elbette içimiz acıyor. Onu özlüyoruz. Devletimiz her zaman yanımızda olduğunu bize hissettirdi. Her zaman yanımızdalar. Şehitlik en yüksek mertebe. Bundan ötesi var mı? Oğlum vatan için şehit oldu. Vatan sağ olsun. Allah'ım yattığı yeri nur etsin. Bizi en acılı günlerimizde yalnız bırakmayan, bizlere destek olan, acımızı paylaşan devlet büyüklerimize ve tüm halkımıza teşekkür ediyorum."
Kaynak: AA