Taşokçular Mahallesi'nde iki odalı bir evde yaşayan Şen Ailesi'nin tek çocuğu Azime Şen'e 3 yaşındayken "cam kemik hastalığı" (osteogenezis imperfekta) teşhisi kondu.
Tedavisi mümkün olmayan hastalık nedeniyle fiziksel gelişimi duran, ayaklarını kullanamayan, konuşma yetisini de kaybeden Azime Şen, iletişim kurabildiği tek insan olan annesiyle adeta tek vücut oldu.
Gününün önemli bölümünü pencere kenarından dışarıyı izleyerek geçiren Şen, her yere annesinin sırtında gidiyor.
Anne Esma Şen yaptığı açıklamada, kızına kemikleri çok hassas olduğu için bebek gibi baktığını, hemen her işi birlikte yaptıklarını, hayatı paylaştıklarını söyledi.
Kızının sadece kendisiyle iletişim kurduğunu dile getiren Şen, "Azime 3 yaşından sonra rahatsızlanmaya başladı. Doktora gittiğimizde, 'Kızına iyi bak, bunun tedavisi yok.' dediler. O günden sonra hayatımı kızıma adadım, onun bakımını her şeyin üstünde tuttum. Birbirimize alıştığımız için el hareketlerinden ne istediğini kolayca anlayabiliyorum." dedi.
Azime'nin başkasıyla iletişim kurmasa da duygusal ve güler yüzlü olduğunu söyleyen anne Şen, hayvancılık ve çiftçilikle hayatlarını kazandıklarını, birçok insana göre zor bir hayat yaşamalarına rağmen alıştıklarını söyledi.
Esma Şen, şöyle konuştu:
"Hiçbir zaman 'Kızım niye böyle oldu?' demedim. Ben bir anneyim. Kızım benim nefes arkadaşım. Çocuğumla gurur duyuyorum. Rabbim herkese yüzü güleç evlat versin. Nereye gidersem gideyim kızımı sırtımda taşıdım, taşımaya devam edeceğim."
Kızının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiğini, televizyonda gördüğünde el salladığını ve gülümsediğini de anlatan Şen, "Cumhurbaşkanımızın fotoğrafını yaptırdık. İmkan olursa kızımızı yanına götürmek istiyoruz." dedi.
Kaynak: AA