Eskişehirli Oğuz Şener, klasik otomobilinin sürekli arızalanması nedeniyle eline aldığı alet çantasını 18 yıldır bırakmadan bu araçların tutkunlarının imdadına koşuyor.
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğrenme Teknolojileri Araştırma Geliştirme (ÖTAG) Biriminde görevli 36 yaşındaki Şener'in klasik otomobil merakı, 16 yaşındayken babasının aldığı 1969 model Chevrolet Impala araçla başladı.
Ehliyetini alır almaz direksiyonuna geçtiği otomobilin arızasını gidermek için basit tamirat işlerini de öğrenen Şener, birçok parçası kaybolmuş klasik arabaları el emeğiyle yeniliyor. Elektrik aksamından kapı kilitlerine, cam krikolarından motor parçalarına kadar pek çok parçayı titizlikle onaran Şener, adeta orijinal görünümüne kavuşturduğu araçları fabrikadan ilk çıktığı gibi sahiplerine teslim ediyor.
Oğuz Şener, ilk otomobilinin bakımını yaparken klasik araç merakının arttığını söyledi.
"Elini kirletmekten korkmayanlar rahatlıkla klasik otomobile binebilir"
Daha sonra farklı markalara ait 1956, 1957, 1961 ve 1964 model klasik araçlar satın aldığını belirten Şener, şöyle devam etti:
"Klasik otomobil merakınız varsa ve biniyorsanız elinizin anahtar tutması gerekiyor. Kendi işinizi kendiniz görmelisiniz. Elini kirletmekten korkmayanlar rahatlıkla klasik otomobile binebilir. Bir servise götürüp, bırakıp gelemiyorsunuz. Servisten çıkar çıkmaz bile arıza yapabilir. Bu otomobillerin tamiratını yapan kişi sayısı da bir elin parmağını geçmeyecek kadar az. O yüzden bu araçların sahibinin tamirattan az çok anlaması gerekiyor. Yıllar içinde ben de tamiratı öğrendim. Yaklaşık 20 yıldır bu otomobillerin üzerindeyim. Kendi otomobilimi tamir ederken, şimdi arkadaşlarımın da otomobilinin bakımını yapıyorum. Çekici tepesinde bir torba cıvatayla arkadaşlarımın getirdiği klasik otomobilleri de tamir edip yollara çıkarttığım oldu."
"Benimle mi evlendin otomobille mi?"
Şener, klasik otomobillerin çok nazik araçlar olduğunu dile getirerek, sürücülerin kulağının her zaman arabadan gelen seslerde olması gerektiğini vurguladı.
Klasik araçların sık sık elektrik arızası yaptığına işaret eden Şener, "Kapı kilitleri ve cam krikoları çok nazlıdır. Bu otomobillere günlük binmek çok zor" dedi.
Şener, aracın tamirini yapamadığında uykularının kaçtığını, bazen onarım için otomobilin yanına günde 4-5 kez gittiğini anlattı.
Tamirde karşılaştığı sorunlara değinen Şener, "Parça sorunu karşıma çok çıkıyor. Türkiye'de bu araçların parçasını üreten yok. Parçalar Meksika ya da ABD'den geliyor. Fiyatları da yüksek. Küçük parçaları oralardan sipariş edemiyorum. Bazı parçaları kendim tornada el işçiliğiyle yapıyorum. Eşim 'Benimle mi evlendin otomobille mi' diye çok şikayet ediyor" diye konuştu.
Oğuz Şener, bugüne kadar birçok işte çalıştığını ancak klasik otomobil tamiratının hepsinden ağır bastığını sözlerine ekledi.