Kışın ayrı bir güzelliğe bürünen Hörmetçi köyünde yaşayan Ali Kemer, çok sevdiği atlarını 12 yaşından itibaren yetiştirmeye ve onlarla ilgilenmeye başladı. O dönem 30 civarında atı olan Kemer, yakın çevresinden de aldığı atların sayısını zamanla 300'e kadar çıkardı.
Ali Kemer, atlara olan sevgisinin küçük yaşta başladığını, aradan 40 yıl geçmesine rağmen bu sevgisinin hiç değişmediğini söyledi.
"Atın üstünde doğduk, atın üstünde öleceğiz" diyen Kemer, babasının ölümünden sonra atlara kendisinin bakmaya başladığını belirtti.
Eskiden tarlada kullanılan atları traktörlerin yaygınlaşmasıyla satın almaya başladığını anlatan Kemer, şunları söyledi:
"Köyde 50 aileyiz ve herkesin atı vardı. Ağabeyim, ablam, kardeşim herkes burada. Onların atlarından aldım çoğalttım. Atlara halen çok meraklıyım. Buradaki atlar Erciyes'ten kaçmadı, yılkı atları değil. Bunlar bizim çiftliğimizde üretip çoğalttığımız hayvanlar. Yıllardır burada yaşarlar. Ben atlarımın sayısını zaman içerisinde 300'e kadar çıkarttım. Atlarımı satmıyorum. Sevdiğim atı kimse benden alamaz. 25 bin lira para verdiler bir atıma, vermedim. Herkesin arabası var, benim atım var. Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. Hatay'a 17 yaşındayken bir at satmıştım. Hatay'a askere gidince sattığım atı orada gördüm. Bu beni çok etkilemişti."
"Başkaları nasıl araba alıyorsa ben de at alıyorum"
Atların fotoğrafını çekmeye yurt içi ve yurt dışından gelenler olduğunu söyleyen Kemer, "Benim 100 tane de camızım var. Gerekirse camızlarımı satar, atlarıma yem alırım. Atlarımın sayısı fazla ve kış aylarında aç kalabiliyorlar. Biz de ona göre yiyeceklerini hazırlıyoruz. Evde ineğe nasıl bakılıyorsa biz de atlarımıza öyle bakıyoruz. Ben ineğime arpa yedirmiyorum, atlara yediriyorum. Bir at günde 3-4 kilogram arpa yiyor" dedi.
Atlarının kendisini tanıdığını anlatan Kemer, uçsuz bucaksız Hörmetçi sazlığında nerede olursa olsun sesini duyan atların yanına geldiğini vurguladı.
Yetiştirdiği atların çeşitli yarışlara da katıldığından bahseden Ali Kemer, şöyle konuştu:
"Burada bulunan atların hepsi benim. Farklı bir yerden gelmedi. Hepsini ben yetiştirdim. Hangisi hangisinin yavrusu hepsini bilirim. Başkaları nasıl araba alıyorsa ben de at alıyorum. Fotoğrafçıların isteği üzerine kovboya benzemek için bu tarz kıyafetler giyiyoruz. İnsanlar İstanbul'dan atlar için gelmiş, biz de onları kırmamak için bu kıyafeti giyiyoruz."
Kaynak: AA