Kurban Bayramı bu yıl koronavirüs salgınının gölgesinde kalsa da kurban satış noktalarında hareketlilik git gide artıyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın, kurban satış yerlerini de önemli ölçüde etkiledi.
Özellikle büyük şehirlerde geçmiş yıllara göre çok daha az sayıda pazar kuruldu.
Pazarlık sırasında satıcı ve alıcı arasında sıklıkla görülen klasikleşmiş tokalaşma hareketinde bu sene ellerin arasına ahşap sopalar girdi.
Bu görüntülerin İstanbul’da yaşandığı yerlerden biri de Sancaktepe’de kurulan kurban pazarıydı.
Ağrı, Kars, Erzurum ve Van gibi birçok ilden bayrama haftalar kala hazırlıklarını tamamlayarak yola çıkan kurban satıcılarının en büyük beklentisi her sene olduğu gibi emeklerinin karşılığını alarak memleketlerine dönmek.
Satıcılar, bayramın sonuna kadar gece gündüz tüm vakitlerini bu alanda geçirecek.
Satıcıların zorlu yolculuğu
Sancaktepe’de bulunan pazarda çadırlarını kuran kurban satıcıları yiyecekten içeceğe, barınmadan temizliğe çoğu ihtiyaçlarını kendi imkanları ile karşılıyor.
Kurban satıcılarından Mehmet Ali Talipoğlu kurban pazarı yolculuğunun en zor kısmının hayvanları İstanbul’a sevk etmek olduğunu söylüyor.
Kendisi gibi bütün satıcıların fedakarlık göstererek İstanbul’a geldiğini belirten Talipoğlu, memleketlerine 'boş' dönmelerini temenni ediyor.
Yardımlaşma hakim
Türkiye’nin birçok farklı ilinden gelmiş olsalar da kurban satıcıları arasında rekabet yerine dostluk ve yardımlaşma hakim.
Kurban pazarında gün erken saatlerde başlarken, ilk olarak hayvanların ihtiyaçlarını gideren kurban satıcıları kahvaltılarını birlikte yapıyor.
Kurban satıcıları arasındaki dayanışma gün boyu sürüyor. Müşterileri zaman zaman siftah yapmamış arkadaşlarına yönlendiriyorlar.
Gece de çalışmaya devam
Gün boyu sıcak havadan bunalan satıcıların zorlu mücadelesi hava karardıktan sonra da devam ediyor. Hayvanların beslenmesi ve bakımını gece de sürdürüyorlar.
Yoğun günün ardından çadırlarına çekilen satıcılar, tıpkı sabah saatlerinde olduğu gibi ekmeklerini bölüşüyor, hatta yataklarını bile paylaşarak zor geçen günün yorgunluğunu birbirlerinin omuzlarından alıyorlar.
Stışların iyi gitmesini dileyen satıcılar, yoğun ve yorgun geçen bu günleri bayramda aileleri ile birlikte tatlı birer anı olarak hatırlamayı umuyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu