Türkiye'nin en kuzeyindeki noktada, 1863 yılında inşa edilen ve eskiden gaz yağı, bugün elektrikle çalıştırılan İnceburun Fener'i, gecenin karanlığında denizdeki gemilere göz kırpıyor.
İnceburun Feneri'nin bekçiliğini ise ilk günden bugüne 6 kuşaktır Çilesiz ailesi sürdürüyor.
Deniz seviyesinden 38 metre yükseklikteki alana 12 metre yüksekliğinde inşa edilen fener, Sinop'u ziyaret eden turistlerin görmeden gitmedikleri yerlerin başında geliyor.
İnceburun Fener'i teknolojiye uyum sağladı
İlk dönemlerde fener gaz yağı ile çalıştırılmış. Daha sonra asetilen gazına çevrilmiş.
Şimdi ise elektrik enerjisi ile çalışıyor. Gece otomatik olarak elektrik devreye giriyor, gün ışıdığında ise sönüyor. Geçmişte fenerin bir saat yanmaması idam nedeniydi.
Fenerin bekçisi Ahmet Çilesiz, büyük dedesi, dedesi, amcaları, babasının ardından bekçilik görevini ağabeyinin sürdürdüğünü söyledi.
Deniz feneri bekçiliğinin, babadan oğla geçen mesleklerden biri olduğunu belirten Ahmet Çilesiz, İnceburun Deniz Feneri'nin içinde bekçi bulunan nadir fenerlerden biri olduğunu söyledi.
Fenerin turistlerin ilgisini çektiğini belirten Çilesiz, yurt içi ve dışından çok sayıda ziyaretçinin geldiğini anlattı.
Karadeniz'de fırtınaya yakalanan denizcilerin İnceburun'daki fener ışığını görmeyi umutla beklediğini, bu nedenle İnceburun'un "Umut Burnu" olarak da bilindiğini söyleyen turizmci Ahmet Tahtacı, "Burası çok önemli bir fener. Buranın tarihi bir değeri var. İnsanlar görmek istiyor. Burayı gören denizciler çok sevinirdi. Fırtınadan kaçar burayı dönünce Sinop limanın girerdi. Tarihi ve doğal güzelliği var, bu nedenle yerli ve yabancı turistler buraya özel ilgi gösteriyor. Yılın her mevsiminde turist getiriyoruz" dedi.
İnceburun Feneri'ne gelenler ise hem tarihi bir yapıyı gördüklerini, hem de Türkiye'nin en kuzey noktasında bulunmanın ayrıcalığını yaşadıklarını ifade etti.
Kaynak: AA