Kars Arpaçay'da bulunan ve Rus kökenli dini azınlık grubu Malakanlardan kalan bir asırlık su değirmeni, gelişen teknolojiye rağmen hizmet etmeyi sürdürerek zamana direniyor.
Arpaçay Küçük Çatma Köyü'nde Erdem Kaya'ya ait değirmen yıllara meydan okuyor. Malakanlardan kalan su değirmeni, buğday ve arpa gibi ürününü öğütmek isteyen çevre köylerdeki çiftçilere hizmet veriyor.
Çevre köylerden getirilen buğday ve arpalar öncelikle eleme işleminden geçiyor. Temizlenen ürünler daha sonra suyun gücüyle çarkları dönen değirmen taşına gelerek öğütülüyor. Burada öğütülen unlar ayrı bir tarafa buğday ya da arpa kabukları ise farklı bir bölüme dökülüyor.
Kars Çayı yanında kurulan ve bir asırdır birçok vatandaşa hizmet veren değirmen, yılda bazen 150 ton bazen de 500 ton ürün öğütüyor. Vatandaşların doğal un elde etmek için ilgi gösterdiği değirmende bazen kuyruk oluşuyor.
Değirmen sahibi Erdem Kaya, Malakanlardan kalan değirmeni yıllar önce satın alarak işlettiklerini söyledi.
"Geçmişi 100 yılın üzerinde"
Değirmenin çarklarının asırlardır döndüğünü belirten Kaya, "Bu değirmeni Malakanlardan aldığımızdan beri durmadan çalıştırıyoruz. Geçmişi 100 yılın üzerinde. Suyla çalışan su değirmeninin çift taşı bulunuyor" dedi.
Kaya, su değirmenin çevre köylerden bilindiğini ve çok ilgi gösterdiğini belirterek, damak tadını bilenlerin su değirmeninden vazgeçemediğini söyledi.
Vatandaşların hazır unlara, ürünlere alıştığını ancak su değirmeninde öğütülen unun tadı çok güzel olduğunu vurgulayan Kaya, "Burada çıkan ürünler daha kaliteli oluyor. Ama şimdi insanlar hazıra alıştı, bu suyla çalışan bir değirmen daha kaliteli ve güzel ürün alıyoruz" dedi.
"Bazı yıllar da 500 tona çıkıyor"
Kaya, köylülerce getirilen buğdayın belli işlemlerden geçtikten sonra değirmendeki taşlar üzerinde işlem gördüğünü anlatarak, "Buğday geldiği zaman önce kuru bir temizlemeden geçer, yani temizleme makinesinden geçer. Daha sonra taşların üzerine gelir. Burada da ister kepekli ister normal un olarak öğütülüyor. Yani 2 çeşit un çıkartıyoruz" diye konuştu:
Değirmenin farklı amaçlarda kullanılabildiğinden bahseden Kaya, "Arpa, buğday öğütüyoruz, bazen yemlik geliyor onu yapıyoruz. Yılın verimine göre bizim işlerin yoğunluğu değişiyor. Öğüttüğümüz tahıl bazen 150 ton bazı yıllar da 500 tona çıkıyor. Bu sene de iyi olacak. Bu değirmen diğerlerinden farklı bu undan yapılan ekmeğin kokusu da tadı da farklı" dedi.
"Tertemiz un çıkıyor"
Değirmen çalışanı Sürmeli Özbek şunları konuştu:
"Bu değirmen asırlık bir değirmendir, bunun ununu hiç biri yapamıyor. Buğdayları getiririz yukarıda ambarlar var ambara dökeriz daha sonra silindirden geçer, eleğe geçer ve elekten un olur."
Değirmene tahıl getiren Evren Aydemir de, su değirmenin çok değerli olduğunu ve çevre köylerden ilgi gördüğünü belirterek, "Eskiler her zaman değerlidir. Buraya arpa buğdayımızı getiriyoruz. Değirmen saman, çöp, taş ne varsa onları eliyor ve bir tarafa gönderiyor. Elenen buğdaydan tertemiz un çıkıyor" dedi.
Kaynak: AA