Artvin'deki bir köye 3 yıl önce gerçekleştirilen gezi sırasında öğrencilerin gördüğü ve "Meks" adını verdiği köpek, Lütfü Akkaya Çocuk Üniversitesi adlı okul yönetimince sahiplenilerek kuruma getirildi.
Çocukların yanı sıra velilere hayvan sevgisi aşılanması amacıyla kurumda beslenmeye başlanan köpek, kısa sürede okulun maskotu oldu.
Ders aralarını "Meks" ile geçiren öğrencilerin elleriyle besledikleri köpeğe sarılarak öpmesi, tüylerini tarayarak toka ve şapka takması renkli görüntüler oluşturuyor.
"Meks", en yakın arkadaşı haline geldiği öğrencilerin zaman zaman oyunlarına da eşlik ediyor.
"Çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılamış oluyoruz"
Okul Müdürü Serpil Yılmaz, okulda öğrencilerin gelişimine katkıda bulunacak eğitim öğretim faaliyetlerinin yanı sıra çocuklara doğayı ve tüm canlıları sevdirmek için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Sadece bir okul olmadıklarından bahseden Yılmaz, "Çatısında güvercinlerin, bahçesinde kuş otelinin olduğu, çocuklarımızın bahçede köpekle koşup oynadığı bir eğitim yuvasıyız. Meks bunun en güzel örneği" dedi.
Yılmaz, çocukların okul bahçesindeki zamanının çoğunu "Meks" ile oynayarak geçirdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Meks ile çocuklar oynuyor zıplıyor, ona yemekler veriyorlar. Burada çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılamış oluyoruz. İyi ki Meks okulumuzda, iyi ki çocuklarımıza bu ortamı sunduk."
Çocuklar Meks'in dişlerini bile sayıyor
Milli Eğitim Bakanlığının projesiyle bazı okullarda yeni yeni sokak köpekleri beslenmeye başlandığını anlatan Yılmaz, kendilerinin 3 yıldır okullarında köpek beslediğine söyleyerek, uygulamayı tüm okullara tavsiye etti.
Yılmaz, köpek fobisi bulunan çocuklar ve velilerin olduğunu vurguladı.
"Köpeklere yaklaşamayan çocuklarımız çok vardı, şu an tüm çocuklarımız Meks'in dişlerini bile sayabiliyor. Bahçedeki masal saatimizde bile çocuklar masal köşemizde toplanırken Meks hemen gidip yanlarına oturuyor. Çocuklarımız da Meks'e sarılıyor. Bu tablo çok güzel ve görülmeye değer."
Hayvanlara kötü davranmanın toplumun önemli sorunlarından biri olduğunu belirten Yılmaz, çocuklara küçük yaştan itibaren hayvan sevgisi aşılanarak bunun önüne geçilebileceğini vurguladı.
"Oyunların en önemli parçası Meks"
Öğretmenlerden Seren Bostancı ise daha önce farklı okullarda öğretmenlik yaptığını ve ilk kez bir okulda köpeğin bulunduğu ortamda öğrencilere eğitim verdiğini belirtti.
Derslerin oyun şeklinde geçtiğini ve bu oyunların en önemli parçasının "Meks" olduğunu anlatan Bostancı, şunları söyledi:
"Meks çocukların oyuncağı oldu. Meks'i çok seviyorlar, ona asla zarar vermiyorlar. Meks'i koruyoruz. Her sabah Meks'e poğaça getirmeye başladılar. Öpüyorlar, kokluyorlar. Korkan çocuklarımız bile artık hayvanları seviyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Zaten amacımız da çocuklara hayvanları sevdirmekti. Bunu başardığımızı düşünüyorum."
Kaynak: AA