Çok Bulutlu 7.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
AA 09.11.2020 13:50

Meksikalı sanatçının Dolmabahçe Sarayı'na uzanan sanat yolculuğu

66 ülkeyi gezen Meksikalı sanatçı Sofia Chavez, 23 yıllık sanat yolcuğunun son durağı olan Türkiye'de 4 yıldır ebru, tezhip ve cilt sanatını öğreniyor, Dolmabahçe Sarayı restorasyon atölyesi ustalarından eğitim alıyor.

Meksikalı sanatçının Dolmabahçe Sarayı'na uzanan sanat yolculuğu
[Fotoğraf: AA]

Sanat hayatına lisede yaptığı tablolarla başlayan 43 yaşındaki Sofia Chavez, Meksika Devlet Üniversitesi'nde Mimarlık Fakültesi'ni bitirdikten sonra, dünyadaki farklı kültür ve sanat zenginliklerini keşfetmek için yıllar sürecek binlerce kilometrelik bir sanat yolculuğuna çıktı.

Güney Amerika'daki birçok ülkenin ardından İtalya ve Kanada'da mimari estetik ve resim eğitimleri alan Chavez, dünyanın en tanınmış mimarları arasında sayılan Antoni Gaudi hayranı olduğu için önce İspanya'ya, mobilya tasarımı için İskandinavya ülkelerine, kaligrafi eğitimi için Singapur'a gitti, bu ülkelerin hem kültürlerini hem sanatlarını öğrendi.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

Chavez, seyahat ettiği ülkelerde müze, sanat galerisi ve önemli mimari yapıları da inceleyerek, sanatçılardan özel eğitimler aldı.

"Sanat dolu yolculuklar"

Hayatını "Sanat dolu yolculuklar" olarak özetleyen Chavez, 65 ülkenin ardından geldiği Türkiye'ye yerleşerek Türk ve Meksika sanatlarını harmanlamaya başladı.

İstanbul'da 4 yıldır farklı sanatçılardan ebru, hat, kaligrafi, tezhip ve cilt eğitimi alan Chavez, ilgisi ve yetenekleriyle girmeye hak kazandığı Dolmabahçe Sarayı Cilt Restorasyon Atölyesi'nde Ahmet Kurnaz'ın yanında sanat yolculuğuna devam ediyor.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

Sofia Chavez, 20 yaşında Meksika'dan dünya sanatlarını öğrenmek için ayrıldığını, 23 yıl boyunca 66 ülkeyi gezerek farklı sanat akımları ve tekniklerini öğrendiğini söyledi. 

Gezdiği 65 ülkenin ardından sanat hayatına yön verecek ve uzun süre kalabileceği bir ülke için araştırma yaptığını belirten Chavez, "Hayatım yollarda geçti. Sanat için yolculuklar yaptım. Son olarak ülkemdeki problemlerden dolayı ayrılmak istiyordum. Hangi ülkenin sanatım için daha iyi olabileceğini düşünüyordum. Türkiye'nin yeni bir hayata adım atmak için doğru ülke olduğuna karar verdim" dedi.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

İstanbul'a geldikten sonra buradaki kültür ve sanat ortamından çok etkilendiğini anlatan Sofia Chavez, İstanbul'un gezdiği yüzlerce şehir ve 66 ülke içinde en güzellerinden olduğunu ifade etti. 

"İstanbul'da her şeyi seviyorum"

Sanatın yanında kendisini en çok şaşırtan şeyin Türk mutfağı olduğunu vurgulayan Chavez şöyle konuştu:

"İstanbul'da her şeyi seviyorum. Binalar, desenler, yemek kültürü, insanlar. Her zaman Türk kültürü hakkında yeni şeyler öğreniyorum. Bazen sevmediğim şeyler de oluyor tabii ki. Ama her zaman kültürler arası bir sentez oluyor. Türkiye artık benim yuvam oldu. O yüzden her şeyi seviyorum. Yemek kültürüne alışmakta epey zorlandım çünkü siz çok yoğurt yiyorsunuz. Biz sadece hasta olduğumuzda yoğurt yiyoruz. Ama Meksika'ya gittiğimde yoğurdu, pilavı ve çiğ köfteyi özlüyorum. Çiğ köfteyi özellikle seviyorum çünkü baharatlı ve ülkemi hatırlatıyor. Çay için de aynısını söyleyebilirim. Siz çayı çok seviyorsunuz. Biz çayı da sadece hasta olduğumuzda içiyoruz. Bana ilk defa Türk kahvesi denettiklerinde çok tatlı ve yanık tadı vardı. Çok sert. Çok iyi hatırlıyorum, ilk defa kahve içtiğimde rahatsızlandım sabaha kadar uyuyamadım. Yine de Meksika'ya giderken çantam ceviz, Türk kahvesi ve pastırma dolu oluyor. "

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

"Klasik ve Osmanlı cilt sanatını öğretmeye çalışıyoruz"

Dolmabahçe Sarayı Cilt Restorasyon Atölyesi Sorumlusu Ahmet Kurnaz da Sofia'yla çalışmanın keyifli olduğunu belirterek şunları anlattı:

"1988'den beri Milli Saraylar restorasyon atölyelerinde çalışıyorum. Cilt ve kağıt restorasyonu üzerine çalışıyorum. Gençler maalesef çok ilgi göstermiyor. Onları eğitip bünyemizde birlikte çalışmak istiyoruz. Sofia geçen sene misafir olarak geldi. Önceden de bu işleri yapmış, dünyada birçok ülkeyi gezerek farklı cilt sanatlarını öğrenmiş sonra ülkemize gelmiş. Biz de elimizden geldiği kadar klasik ve Osmanlı cilt sanatını öğretmeye çalışıyoruz. Çok başarılı, efendi bir sanatçı. Karşılıklı olarak birbirimize bir şeyler öğretiyoruz. Kendi ülkesinin sanatı daha farklı. Belki ikisini karma yaparak ortaya yeni ürünler çıkaracağız." 

Sıradaki Haber
Osmanlı-Rus Savaşı'nın şehitleri Aziziye Destanı ile anıldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz