İlçeye bağlı Kadıköy'de babasının çobanlık yaparak geçimini sağladığı 9 nüfuslu ailenin 7 çocuğundan biri olan 18 yaşındaki Nazlıcan Fidan, gözlerindeki rahatsızlığı köyde ilkokul öğrencisiyken tahtadaki yazıları göremeyince fark etti.
Bunun üzerine ailesi tarafından kentteki hastanenin yanı sıra il dışındaki farklı sağlık kuruluşlarına da götürülen Fidan'ın yüzde 35 görme engelli olduğu belirlendi. Verilen gözlükten istediği sonucu alamayan Fidan'ın ailesi, kızlarının okul hayatına devam etmesi için yazı puntolarını büyütmeye yarayan mercek satın aldı.
Hayali; İngilizce öğretmeni olmak
Okula hayatının bir parçası olan bu mercekle devam eden Fidan, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavında 416 puan alarak kentin en iyi okullarından İsmet Alkan Anadolu Lisesine yerleşti.
Ulaşımda sıkıntı yaşamamak için bu süreçte ilçe merkezindeki ninesinin yanında kalan Fidan, hayalindeki İngilizce öğretmenliğini kazanmak için derslerini aksatmadan çalıştı.
Azmiyle üniversite sınavını kazandı
Merceğinin kırılması üzerine öğretmeninin Almanya'dan temin ettiği mercekle derslere katılan Fidan'a derslerinden geri kalmaması için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün görevlendirdiği öğretmeni, diğer öğretmenleri, arkadaşları ve ailesi destek verdi.
Fidan, rahatsızlığına aldırış etmeden büyük bir gayretle üniversite sınavına hazırlandı. Çalışkanlığı ve azmiyle okulun sevilen öğrencilerinden Fidan, geçen sene girdiği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kapsamında yapılan Yabancı Dil Testi'nde 403 puan alarak Mersin Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümüne yerleşti.
"Okulu bırakmayı düşündüğüm zamanlar oldu"
Hayalini kurduğu bölümü kazanmanın gururunu yaşayan ve başarısıyla çevresindekilere örnek olan Fidan yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Okulu bırakmayı düşündüğüm zamanlar oldu ama ailem bana çok destek oldu. Etrafıma baktığımda bazı insanların ellerinde o kadar imkan var ki kullanmayı bilmiyorlar. Bazıları bilerek hayatlarını mahveder bazıları da çabalayarak bir yerlere gelirler. Ben hayatımın mahvolmasını istemedim hiç."
7 kardeş olduklarını ve kendi ayakları üzerinde durmak istediğini dile getiren Fidan, "Ders konusunda arkadaşlarımdan hep geride kalıyordum. Bu yüzden hep bir tık daha fazla çalışmam gerektiğini biliyordum. 8. sınıfta okulun en başarılı öğrencilerinden biriydim ve sınava hazırlanıyordum. TEOG sınavı için Milli Eğitim'den punto desteği istedim. Bana yardımcı oldular. O sınava girdim. Tabii çok zorlandım. Ümidimi kestiğim zamanlar oldu ama baktım iyi bir puan almıştım. İstediğim okula da yerleştim" dedi.
"'Sen okuma, başaramazsın' diyenler olmuştu"
Herkesin rahatsızlığından dolayı rahat okuyabileceği bölümler tavsiye ettiğini fakat çocukluktan beri İngilizce öğretmeni olmak istediği için bu bölümü seçtiğini dile getiren Fidan şöyle devam etti:
"Derslerde herkes çok öndeydi. Bölümde ısrar etmem üzerine okul müdürüm ve öğretmenim Milli Eğitim'den öğretmen desteği istediler. Benim için bir öğretmen görevlendirdiler. O öğretmenle 1,5 dönem devam ettim. Konulara yetiştirdi beni. Başka bir okula atanınca ben yalnız devam ettim. O süreçte 'Sen okuma, başaramazsın' diyenler olmuştu. Ben de bu yüzden tam inat ettim. Nenemin evinde kalıyordum. Arkadaşlarım akşam dersleri erken bitirirken ben gece saat 3'e kadar ders çalıştığımı hatırlıyorum. Hep deneme ve test çözerdim. Fazla kelime ezberi yaptım. Uykusuz kaldığım günler oldu. Sınavda 403 puan aldım ve Mersin Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümüne yerleştim. Kimsenin yüzünü kara çıkarmadım. 8 yıldır mercekle çalışıyorum. Benim için çok kritik bir araç çünkü o araç sayesinde şu an bulunduğum konumdayım."