Ereğli ilçesi Kışla Mahallesi'nde ikamet eden 4 çocuk, 6 torun sahibi 66 yaşındaki Cafe Mollaoğlu, 14 yaşındayken memleketi Muş'ta bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı.
Mesleği öğrendikten sonra zamanla işinde ilerleyen Mollaoğlu, 41 yıl önce geldiği Ereğli'deki kiralık dükkanında terziliği sürdürüyor.
İlçede aranan ustalardan olan ve çalışma azmini ilk günkü gibi koruyan Mollaoğlu, ömrü vefa ettiği sürece mesleğini yapmak istiyor.
"Helal ve dürüst olduğu için bu mesleği seviyorum"
Cafer Mollaoğlu, mesleği ustasından öğrendiğini ve çocuklarına da öğrettiğini söyledi.
Terzilik mesleğinden emekli olmasına rağmen halen işinin başında olduğunu belirten Mollaoğlu, "Terzilikle dört çocuğumu hem okuttum hem büyüttüm hem de düğünlerini yaptım. Bu mesleğe bir bakıma 'iğne ile kuyu kazma' derler. Helal ve dürüst olduğu için bu mesleği seviyorum." diye konuştu.
"Gençlerimiz üniversiteyi okusunlar, zanaat da öğrensinler"
Mollaoğlu, meslek hayatı boyunca birçok çırak ve kalfa yetiştirdiğini ifade ederek, gençlerin hem okumalarının hem de bir zanaata yönelmelerinin önemli olduğunu dile getirdi.
İnsanların yaptıkları mesleğe saygı duyması gerektiğini anlatan Mollaoğlu, "Bir üniversite okuyan genç bir tane de meslek edinebilir. Bir meslekte biraz olgunlaşan, ustalaşan bir insan diğer mesleklere ve okumaya da kalifiye kabiliyeti gelişiyor. Diğer meslekleri de tez kavrama kabiliyeti oluyor. Ben mesela ilkokulu bitirdikten sonra bu mesleğe başladım. Okuma isteğim vardı, 1993 yılında gittim müracaat ettim, dışarıdan ortaokulu bitirdim. Burada işlerimin yoğunluğundan liseye müracaat edemedim, etseydim onu da tamamlardım. Liseyi, üniversiteyi de okuyabilirdim" dedi.
"Bir bakıma da insanlara, vatana, millete faydalı oluyorsun"
Mollaoğlu, yapılan her bir mesleğin insanlara, vatana ve millete faydalı olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Benim biraderim fabrikada memur olarak çalışıyordu, emekli oldu ve şu an boşta. Diyor ki, 'Benim mesleğim olsaydı şimdi benim de bir meşgalem olurdu. Hiçbir şekilde can sıkıntısı çekmezdim.' Ben ise yemeğe gitmeye dahi boş vakit bulamıyorum. Meslek böyledir meşgalesi çok, kabre kadar insanı rahat ettirir, huzur verir. Bir bakıma da insanlara, vatana, millete faydalı oluyorsun. Gençlerimiz üniversiteyi okusunlar, zanaat de öğrensinler."