Çok Bulutlu 5.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
TRT Haber 23.06.2022 11:10

Milli Saraylar’ın ahşap torna ustası: Bülent Aygün

Ahşap torna ustası Bülent Aygün, Milli Saraylar Başkanlığı bünyesindeki saray ve kasırlardan gelen tarihi objeleri onarıyor. Babasından devraldığı mesleğini 22 yıldır ilk günkü heyecanıyla yapıyor.

Atölyesindeki tezgahının başında sabırla ağaca şekil veriyor. Bazen bir tarihi merdivenin tırabzanını onarıyor, bazen de masanın çürüyen ayağını… Bülent Aygün, Milli Saraylar bünyesindeki Ahşap Torna Atölyesi’nde 22 yıldır durmaksızın çalışıyor. Asırlar öncesinden kalan tarihi eşyanın ömrüne ömür katıyor. Sultan Abdülhamid’in kendi yaptığı çalışma masasından Atatürk’e ait mobilyalara kadar birbirinden özel tarihi eşya ona emanet ediliyor.

Milli Saraylar’ın ahşap torna ustası: Bülent Aygün

Baba yadigarı tezgahında çalışıyor

Onun ustalığı dede mirası denilebilir. Dedesi ve babasının ardından ailenin üçüncü kuşak ahşap torna ustası olan Bülent Aygün, “Babam bu kurumdan emekli oldu. Emekli olmadan önce de beni yetiştirdi” diyor.

İşini ilk günkü heyecanla sürdüren Bülent Aygün, saraylardan gelen tarihi eşyayı kendisine verilen talimat doğrultusuna onarımdan geçiriyor. Yıldız Şale Köşkü’ndeki atölyesinin dört bir yanı çeşitli ağaçlardan şekillendirdiği objelerle dolu. Bunun için babadan kalma torna tezgahı ile maharetini ortaya koyuyor.

Milli Saraylar’ın ahşap torna ustası: Bülent Aygün

Her obje aslına uygun onarımdan geçiyor

Bugüne kadar sayısını hatırlayamadığı kadar çok objenin tornasını yapan Bülent Usta'nın işi bitmiyor: “Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Ihlamur Kasrı yani bir sürü kasır ve köşkler var. Masa, kanepe, etajer, hepsinden her türlü obje geliyor. Hepsinin eksiklerini ufak tefek şeylerini aslına uygun olarak onarıyoruz.”

Milli Saraylar’ın ahşap torna ustası: Bülent Aygün

Bunların içinde çok ufak objeler olabildiği gibi büyük ölçekli parçalar da olabiliyor. Bülent Aygün, “Topkapı Sarayı’nın alem direkleri var mesela, çürümüş… Sadece obje düşünmeyin; dış mekanda da olabiliyor. Yıldız Şale’nin dış mekanda sütun şeklinde tornaları var. Dış mekanda olan tornaları da yapıyoruz” diyor.

Milli Saraylar’ın ahşap torna ustası: Bülent Aygün

“Bin kere ölçüp bir kere yapıyoruz”

Onarımını yaptığı her tarihi eşyaya aynı büyük özeni gösteriyor Bülent Aygün. İlgili uzmanların kararları doğrultusunda müdahalede bulunuyor. Objenin ya da eserin üzerinde çalışmaya başlamadan önce fotoğraf çekimi yapılıyor. Bittikten sonra fotoğraftakine uygun olarak cilası ve montajı gerçekleştiriliyor.

İşinin incelikleri saymakla bitmiyor... Buna bir de onarımını yaptığı objelerin tarihi değeri eklenince yükü daha da artıyor:

“Kaliteli ağaçlar kullanıyoruz. Gül, şimşir, abanoz… Değişik, güzel ağaçlar var. Tabii orada hata yapmamak lazım, malzemeye yazık olur. Tarihi esere yapamazsın zaten öyle bir şey. Bin kere ölçüp bir kere yapıyoruz biz.”

Milli Saraylar’ın ahşap torna ustası: Bülent Aygün

Mesleğin son temsilcilerinden

Tarihi eşyayı gelecek nesillere aktarmak için çalışan Bülent Aygün, işinin bütün inceliklerini babasından öğrendiğini söylüyor:

“Babamızdan gördüğümüz kadarıyla, onu izleyerek öğrendim. Ağaca nasıl yanaştığını görerek öğrendim. Her ağaca bir yanaşma şekli var. Çam ağacına mesela sert yanaşamazsın, bir anda bıçağı daldıramazsın, hepsinin bir püf noktası var. Babam emekli olup bayrağı bana verdiğinden beri elimden gelen gayreti gösteriyorum. Babama karşı mahcup olamamak için midir bilmiyorum artık…”
Bülent Aygün'ün işini yapan ustaların sayısı yok denecek kadar az. Dileği, başka ustaların da yetişmesi ve bu zanaatın nesiller boyu yaşaması…
  

Sıradaki Haber
İnternette hastalık teşhisi hasta ediyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz