Kayseri'nin Ağırnas köyünde doğan Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a getirildi.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde yeniçeri olan Sinan, Kara Buğdan seferinde Prut nehri üzerine 13 günde kurduğu köprü ile Sultan Süleyman'ın takdirini kazandı ve daha sonra başmimarlığa yükseldi.
Başmimarlığa getirilen Sinan, bundan sonraki imzası ise "el-fakir Sinan sermi'maran-ı hassa" oldu. Elips biçimli mührünün ortasında, "el-fakirü'l-hakir Sinan", çevresinde ise "bende-i miskin kemine derd-mend-i ser-mimaran-ı hassa-müstmend" ifadesi kazındı.
365 esere imza attı
Vefatına kadar Reis-i Mimaran olarak kalan Mimar Sinan, mesleğinde kaydettiği aşamayı da üç yapıyla simgeleştirdi. Çıraklık eseri olarak Şehzadebaşı Camii'ni, kalfalık eseri olarak Süleymaniye Camii'ni, ustalık eseri olarak da Selimiye Camii'ni gösteren Sinan, 92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 365 esere imza attı.
Mimar Sinan'ın 100 eseri İstanbul’da
Osmanlı coğrafyasında 365 eseri bulunan Mimar Sinan'ın İstanbul ve yakın çevresinde ise 200'e yakın eseri yer alıyor.
İstanbul'daki 100 eserden 58'i özgünlüğünü korurken buradaki eserleri arasında Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa için yapılan Beşiktaş'taki türbe, Üsküdar'daki Atik Valide Sultan Külliyesi, Sultanahmet Meydanı'ndaki İbrahim Paşa Sarayı (Türk İslam Eserleri Müzesi), Ayasofya Camii'nin minareleri ilk akla gelenlerden.
Kemerburgaz'daki Havz-ı Kebir (Büyük Havuz), Eyüp'teki Kovuk (eğri) Kemer ve Zal Mahmut Paşa Külliyesi, Ortaköy'deki Hüsrev Kethuda Hamamı, Haramidere'deki Kapı Ağası Köprüsü ve Fatih'teki Semiz Ali Paşa Medresesi de ünlü mimarın İstanbul'a bıraktığı eserlerinden sadece birkaçı.
Çıraklık, kalfalık ve ustalık eserleri
Mimar Sinan, 1543-1548 yıllarında inşa ettiği ve çıraklık eseri olarak nitelediği Şehzadebaşı Camii'nde ilk kez yarım kubbe konusunu gündemine aldı. Dört yarım kubbeli bir yapı meydana getiren Sinan, yarım küre şeklinde büyük bir kubbe ile çevresindeki 4 yarım kubbeyle camiyi inşa etti.
Sinan'ın kalfalık eseri olan Süleymaniye Camii'nin 27,5 metre çapındaki büyük kubbesi, tıpkı Ayasofya'da olduğu gibi yarım kubbe ile sağlamlaştırıldı. Caminin avlusunun 4 köşe noktasında yer alan birbirinden farklı boyutlardaki minarelerden avlunun kuzey bölümünde yer alanları ikişer şerefeli ve 56 metre boyunda inşa edildi.
Camiye bitişik olan 76 metre yüksekliğindeki diğer iki minare ise üçer şerefeli yapıldı. Caminin ana kubbe kasnağında Mimar Sinan'ın hesaplarına göre iyi bir aydınlatma sağlamak amacıyla 32 pencere açıldı.
Cami avlusunun çevresinde toplamda 28 revak bulunurken dikdörtgen bir şema üzerinde kurulan bu avlunun tam ortasında caminin şadırvanı yer alıyor. Kanuni Sultan Süleyman ile eşi Hürrem Sultan'ın türbeleri de yine Süleymaniye Camii'nin dış avlusunda bulunuyor.
Yaşadığı dönem "Sinan çağı" olarak biliniyor
Ustalık eseri olan Edirne'deki Selimiye Camii, Türk-Osmanlı sanatının ve dünya mimarlık tarihinin baş eserlerinden kabul ediliyor. Sultan 2. Selim tarafından yaptırılan ve 4 minaresiyle göze çarpan eser, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu da gösteriyor.
Kesme taştan yapılan cami iç bölümüyle 1620 metrekare, avlusuyla birlikte 2 bin 475 metrekarelik alana inşa edildi. Yerden yüksekliği 43,28 metre olan kubbe, 31,30 metre çapıyla dikkat çekiyor.
Ayasofya'dan daha büyük olan kubbesi, 6 metre genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan 8 büyük filpayeye oturuyor. Köşelerde dört, mihrap yerinde bir yarım kubbe merkezi kubbeyi destekliyor.
Yaşadığı döneme "Sinan çağı" dedirten Mimar Sinan, 9 Nisan 1588'de, 98 yaşında İstanbul'da vefat etti.