Değişen tüketim alışkanlıkları ve teknolojik gelişmeler nedeniyle unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan bakırcılık, Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde birkaç bakır ustası tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
İlçede 1960'lı yıllarda 36 bakırcının bulunduğu Bakırcılar Çarşısı'nda, bugün 4 bakır ustası mesleğini devam ettiriyor.
Sandıklı'daki bakır ustalarının en yaşlısı Mustafa Sallı, geçmişte ilçede yaygın olan bakırcılığın, bugün alem ve süs eşyası üretimi ile ayakta durduğunu söyledi.
Yaklaşık 60 yıl önce ailecek ilçedeki bu mesleğe başladıklarını belirten Sallı, babası ve kardeşleri ile mesleklerini icra ettiklerini anlattı.
"En yaşlıları benim"
Şu anda çarşıda 4 ustanın kaldığını aktaran Sallı, "En yaşlıları benim. Allah'a şükür şimdilik idare etmeye çalışıyoruz. Babam bu mesleği öğrenmiş. Daha sonra ağabeylerime öğretmiş, onlar da bana öğretti. Ailede en son bakırcı ben kaldım. Arkamızdan kimse gelmiyor. Çocuklarımız amir, memur oldu, gitti. Şimdi kimse kalmadı" dedi.
Mustafa usta, değişen teknoloji ile kalaycılık ve bakırcılık gibi mesleklere eskisi gibi rağbet kalmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Bakırcılık ve kalaycılık teknoloji ile bitti. Biz de süs eşyası ve alem işine döndük. Camiler için alem yapıyorum. Allah'a şükür rahmetli ağabeyim ve ben Sandıklı'yı Türkiye'nin her yerine tanıttık. Türkiye'nin hemen her yerine alem gönderdik. Bunun yanında yurt dışındaki gurbetçiler Almanya’ya da götürdü. Türk cumhuriyetlerindeki camilerimizde de alemlerimiz, birer hatıramız var. Sandıklı’da yapılan camilerimizin alemlerinden para almıyoruz. Süs eşyası olarak da hamam tası, vazo, ibrik, gaz lambası gibi ürünler yapıyorum. Alemler de şimdi süs eşyası oldu artık. Bunları satın alıp evlerinde sergiliyorlar."
Büyük alemi 1 haftada üretiyor
Büyük alemleri 1 haftada tamamlayabildiğini, küçük olanlardan ise haftada 10 tane yapabildiğini anlatan Sallı, "Yunanistan ve Bulgaristan’a Edirne Müftülüğü aracılığı ile gönderildi. Libya, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi ülkelere müteahhitler aracılığı ile gitti. Türkiye’de ise başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok ile gönderdik" dedi.
Yaklaşık 19 yıl önce gırtlak kanseri olduğunu öğrendiğini de belirten Mustafa usta, şunları söyledi:
"Eşim zaman zaman doktora şikayet ediyordu, 'bu çok çalışıyor' diye. Doktor da 'çalıştığına karışma, çalıştıkça hastalığını unutuyor' tavsiyesinde bulundu. Hakikaten çalıştığım anda hastalığımı unutuyorum. Çalışmak bir nevi ilaç oluyor bana. Yaşım 78, şükür Allah’a şimdilik yaşıyoruz. 5 çocuğum vardı. 25 yıl önce oğlum vefat etti, 4 kızımla kaldık. 9 torunum, 4 tane de torunumun çoğu var. Sağlığım müsaade ettikçe çalışmaya devam edeceğim."
Kaynak: AA
10.1ºC
Ankara
