Türkiye'de İstiklal Marşı'nı ilk kez ney ile seslendirerek adını duyuran neyzen Ferit Yavuz, 5 ay sonra 70 yaşına girecek olmasına rağmen genç ve dinç görünümüyle adeta gençlere meydan okuyor. Düzenli olarak her gün koşan, maratonlara katılan, motosiklet tutkusu yıllardır bitmeyen eski güreşçi Yavuz, 41 yıldır ney üfleyerek sanatını icra etmekten de geri kalmıyor.
Uzun yıllar saraçlığın yanı sıra sahnelerde halk müziği sanatçılarına nefesli çalgılarla eşlik ederek geçimini sağlayan evli, 3 çocuk ve 3 torun sahibi 69 yaşındaki neyzen Ferit Yavuz, yaptığı açıklamada, ney ile İstiklal Marşı'nı seslendirdikten sonra adını duyurduğunu söyledi.
Yavuz, 1947 yılında dünyaya geldiği Tekirdağ'ın Karahisarlı köyünde 6 yaşında kaval çalmaya başladığını, 1975'te de ney ile tanıştığını ifade etti.
Yaklaşık 41 yıldır bu sanat ile uğraştığını vurgulayan Yavuz, "1952 yılında motosiklet aşkı başladı. 1962'de de Topkapı Güreş Kulübü'nde spora başladım. Sonrasında Haliç Güreş Kulübü'nde devam ettim." dedi.
Bu sporu 18 yıl aralıksız sürdürdüğünü anlatan Yavuz, şöyle devam etti:
"Güreşi bıraktıktan sonra kilo almaya başladım. Bu kilolar bana sıkıntı olmaya başlamıştı. Geceleri uyuyamıyordum. Kilo vermek için koşmaya başladım. Derken, bunu çok sevdim ve sürdürme kararı aldım. 1997 yılında 50 yaşındayken Selanik'te 800 metreyi 2,20'lik dereceyle tamamlayarak, Balkan Şampiyonu oldum. 2 yıl sonra bu kez İzmir'de bin 500 metrede 5,17'lik dereceyle birinci oldum. Bugüne kadar defalarca maratonlarda yer alıp, koştum. Tabii yaşım 69 olduğu için derecelere giremesem de en azından emsallerim arasında Allah'a çok şükür çok iyi durumdayım. Yaşamayı çok seviyorum. Herkese spor yapmayı tavsiye ediyorum. Müzikle ilgilenin. Kafanıza hiçbir şey takmayın. Zaten taksanız da düzelmiyor bu dünyada."
Motosikletinde kedi ve köpek maması taşıyor
Yavuz, hayatını müzik ile sürdürdüğünü belirterek, "1969'dan 1996 yılına kadar birçok değerli halk müziği sanatçısına, ney, zurna, kaval gibi nefesli sazlarla eşlik ettim." dedi.
Kızının öğretmenlik yaptığı Ayvalık'a İstanbul'dan sık sık motosikleti ile geldiğini aktaran Yavuz, "Motosiklet aşkı bambaşka bir şey. Motosiklet kullanan özgürdür. Nasıl ki bir kediyi bir yere bağlayıp da tutamazsanız, bir motosiklet tutkunları da aynı şekildedir. Motosikletçiler de gezer, bir yerde sabit kalamaz." değerlendirmesini yaptı.
Yavuz, kar kış demeden motosiklet kullandığını, bu zevki bir kez tadan kişinin bir daha bundan vazgeçemediğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Yüreğinizin götürdüğü yere gidiyorsunuz. Ne motosikletimden ne koşu sporundan ne de neyimden vazgeçerim. Allah canımı alacaksa ya koşarken ya ney üflerken ya da motosiklet kullanırken alsın. Ney, motosiklet ve spordan oluşan üç gerçek aşkım var. Bence insanlar sağlıklı anne ya da baba olmak istiyorlarsa mutlaka spor yapmalı. Her ebeveyn çocuklarını spor yapmaya teşvik etmeli çünkü spor insanın hayat koşullarının kalitesini artırır. Sigaradan kesinlikle uzak durulmalıdır."
Motosikletinde sürekli kedi ve köpek maması taşıyan Yavuz, yolda gördüğü aç sokak hayvanlarını beslediğini de sözlerine ekledi.