Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Aydın, Türkiye'de 1800'lü yılların sonunda keşfedilen ve o dönem yabancı bilim insanlarınca yapılan incelemeler sonunda sayılarının oldukça azaldığı tespit edildiğini söyledi.
Etçil çekirgeye Fransa'da "Schizodactylus inexpectatus" ismi verildiğini de belirtti.
20 yıl önce neslinin tükendiği düşünülüyordu
Yaklaşık 20 yıl önce, bir asırdır görülmediği için nesli tükendiği düşünülen çekirgeyi Çukurova ve Göksu'daki deltalarda bulduklarını söyleyen Aydın, çekirgenin tekrar bulunduğunu öğrenen Almanya, Çekya, İtalya ve Polonya gibi birçok ülkeden bilim insanının Türkiye'ye gelerek böceğin yaşam alanını yerinde incelediğini dile getirdi.
"Kum kriketi" adı verildi
Kumda yaşadığı için çöl ekosistemlerinde anahtar bir tür olan çekirgeye "Kum kriketi" ismini verdiklerini anlatan Aydın, ilgi çeken çekirgenin dağılımını, biyolojik özelliklerini, insanın bu tür üzerindeki etkilerini ve bu çekirge türünün diğer canlılar üzerindeki etkilerini araştırarak bilimsel yayınlar hazırladığını söyledi.
Aydın, Akdeniz'e yakın kıyı kesimlerinde görülmesi beklenen bu çekirge türünün kentlerin kıyı alanlarına kadar yayılmasından dolayı doğal habitatlarının yıprandığını söyledi.
"20 yıldır bu çekirgeyi gözlemliyorum"
Türkiye haricinde Akdeniz kıyılarında bu türe henüz rastlanmadığını belirten Aydın, 20 yıldır her yıl Çukurova ve Göksu deltalarına giderek bu çekirge türünü gözlemlediğini belirtti.
Aydın, çevre baskısından dolayı türün popülasyonunun yüzde 90 azaldığını kaydetti.
"Dünyanın hiçbir yerinde bu böceğe rastlamak mümkün değil"
Kumda yaşayan bu çekirgesinin diğer yaygın çekirge türlerinin aksine ilginç özellikleri olduğuna dikkati çeken Aydın şu bilgileri verdi:
"Gündüz kuma gizlenen avlanmaya çıkmayan, geceleri aktif yaşayan, otla değil zararlı böceklerle beslenen bu çekirge, aynı zamanda kannibalisttir. Yani yamyam olduğu için aynı türe bağlı diğer bireyleri de yiyebiliyor. Çekirgenin bir başka ilginç özelliği ise kendi kendine ürüyor. Çok hassas canlılar. Türkiye'ye endemik bir tür. Çalışmalarımız sırasında bu çekirgenin özelliklerini belirledik ve uluslararası dergilerde 10'a yakın makalemiz çıktı. Dünyaya bu türün bilimsel özelliklerini anlatıyoruz. Son çalışmamda ise bu çekirge türünün deniz kaplumbağalarının çoğalmasında olumlu etkisini araştırıyorum."
Aydın, Türkiye'nin endemik türler açısından zengin bir ülke olduğunu vurguladı.
Çukurova Deltası'nın 110 kilometre uzunluğunda kumullarıyla Akdeniz bölgesinin en büyük kumul rezervini oluşturulduğuna işaret eden Aydın, "Çukurova ve Göksu deltalarında bulunan kumulların korunması ve yerleşime açılmaması burada yaşayan bu endemik türler ve yaban hayatı açısından son derece önemlidir" dedi.