Çok sinirlendiğiniz, öfkelendiğiniz, deliye döndüğünüz kısacası zıvanadan çıktığınız bir an oldu mu? Tam da o an hiddetle çıktığınız 'zıvananın' ne olduğunu ve ondan nasıl çıktığınızı düşündünüz mü? Gelin hikayesi yıllar önceye dayanan zıvananın ne olduğunu anlatalım.
Adresimiz 1960’lı yıllarda İstanbul…
Trafikte kavşak noktaları farklı istikametlerdeki yolların birbiri ile aynı düzlemde kesiştiği, farklı yönlerden gelen araçların emniyetle birbirlerinin güzergahlarından geçtiği veya yön değiştirdiği, her zaman çok dikkatli olunması gereken yerler. 1960’lı yıllarda oldukça önemli olan bu noktaların kontrolünü sağlayabilmek için dört yol ağızlarının ortasına demirden bir çember konulurdu. Bu korumalı platformun içerisinde ise bir polis memuru görev yapardı.
Polis memurlarıyla sürücüler arasında o dönemde de anlık tartışmalar olabiliyordu. Sinirlenen polis memurlarının tartışmanın sonunda sürücülere ne dediğini tahmin etmek çok da zor değil. “Beni zıvanadan çıkarma…” İşte o zıvana, adını, polislerin içinde trafiği yönlendirdiği metal silindirden alıyor.
1960’lı yıllarda sıkça kullanılan bu tabir, günümüze kadar hiç bozulmadan geldi. Artık zıvananın içinden görevli çıkmıyor ama o mesaj geçerliliğini koruyor... Mecazi de olsa zıvanadan çıkma ihtimali akıllara yer ediyor.