Malatya'daki Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, yaptıkları sıra ve masalarla kent genelindeki okulların ihtiyacını karşılıyor.
Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mobilya ve İç Mekan Tasarım ile Metal Bölümü'nde eğitim gören öğrenciler, meslek öğrenirken hem para kazanıyor hem de okulun döner sermayesine katkı sağlıyor.
Malatya'da bulunan ilköğretim, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim veren okulların sıra ve masa ihtiyacını karşılayan öğrenciler, metal aksamından mobilya aksamına kadar her parçayı tek tek okulun atölyesinde kendi imkanlarıyla üretiyor.
Çiziminden montajına kadar her aşaması öğrencilerin ellerinde şekillenen sıra ve masalar, çeşitli test çalışmalarının ardından kent genelindeki okullara gönderiliyor.
"700 bin lira ciro elde etmeyi planlıyoruz"
Okul müdürü Suat Kılıç, toplam 738 öğrencinin bulunduğu okulun atölyesinde üretilen sıra ve masalarla eğitim sürecine katkı sağladıklarını söyledi.
Öğretmen kürsüsünden dolabına kadar birçok alanda üretim yaptıklarını anlatan Kılıç, şöyle devam etti:
"Şu an 2 bin siparişimiz var. 750'si üretim aşamasında, 400'ünü ise tamamladık. Bir sıradan ortalama 350 lira elde ediyoruz. Yıl sonuna kadar sıraları tamamladığımızda liselerden gelen siparişlerle yaklaşık 700 bin lira ciro elde etmeyi planlıyoruz. Öğrenciye katkısı ise 50-60 bin lira civarında. Toplam cironun yüzde 10'u öğrencilere katkı sağlıyor."
"İnsan kendi imal ettiği ürünleri daha çok sahipleniyor"
Kılıç, öğrencilerin eğitimlere katılarak mesleki gelişimlerini tamamladıklarını ve kendilerini iyi bir şekilde geliştirdiklerini belirtti.
Malatya'nın bütün okullarının ihtiyaçlarını karşılayacak kapasitede üretim yapabileceklerini aktaran Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğrencilerimiz hem üretime katılıyor hem meslekte gelişimleri tamamlanıyor. Aynı zamanda üretime katılan öğrencilerimiz üretime katıldıkları miktarlarla parça başı sistemine dahil olarak üretime ne kadar katkı sağlamışsa işçiliklerinin en az yüzde 30'u kadar bir katkı alıyor. Bir ay boyunca çalışan öğrencilerimizin gelirleri asgari ücret miktarlarına yaklaşıyor. İnsan kendi imal ettiği ürünleri daha çok sahipleniyor. Bunu başka yerde gördüğü zaman bunları ben ürettim diyebiliyor. Bu duygular öğrencide gurur vesilesi olabiliyor. Sahiplenme duygusunu artırıyor."
"Oturduğumuz sıraları kendimiz yapıyoruz"
Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Bölümü 11. sınıf öğrencisi Aliye Yıldız ise, öğrenmeye teorik olarak başladıklarını daha sonra da üretime geçtiklerini ifade etti.
Üretimi öğretmenlerin desteğiyle yaptıklarını vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:
"Oturduğumuz sıraları kendimiz yapıyoruz. Çizilen parçaları makinelerde düzeltiyoruz. İlk olarak zımparalıyor, sonra makinelere veriyoruz. Ondan sonra arkadaşlarımızla hep beraber üretim yapıyoruz. Gurur verici bir şey çünkü kendi sıramızı kendimiz yapıyoruz. Makineleri kullanabiliyoruz. Sıralar bittikten sonra bize belli miktarda para ödeniyor. O paralarla da kendimize bir şeyler alıyoruz. Bizim için iyi oluyor. Şu an mobilya yapıyoruz. Lise bittikten sonra kendi iş yerimizi açıp kendi mobilyalarımızı yapacağız. Bir iş yeri kurmak istiyorum ya da mimar olmak istiyorum. Orada kendi işimizi yapacağız. Okul bittikten sonra üniversite sınavına gireceğim. Kazanamasam da elimde altın bir bilezik var. Üniversite kazanamazsam, kendi iş yerimi açacağım."
"Yaptıkça elimiz alışıyor"
Metal Teknolojisi Bölümü 11. sınıf öğrencisi Zeynal Şeker de yaptıkları masa ve sıralarla ev ekonomisine katkı sağladıklarını dile getirdi.
Okurken meslek öğrenmenin kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Şeker, "Burada meslek öğreniyoruz. Okul ihtiyaçlarımız için bir gelir elde ediyoruz. Yaptıkça elimiz alışıyor ve daha çok üretim yapmak istiyoruz. Günümüz böyle geçiyor. Elde ettiğimiz gelirlerle de ayakkabı, elbise, defter ve kitap gibi ihtiyaçlarımızı alıyoruz. İyi ki bu bölüme geldim diyorum" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA