İlkokulu bitiren Hülya Eröz'ü, babası "Kızlar okumaz" diyerek okula göndermedi.
En büyük hayali okuyup öğretmen olmak olan Hülya Eröz, küçük yaşta evlenip çocuk sahibi olunca yarım kalan eğitimini dışardan tamamlamanın yollarını aradı.
Halk eğitim merkezinde ortaokula başlayan Eröz, liseyi de dışarıdan tamamladı. Belediyenin kreşinde öğretmenlik yapmaya başlayan Eröz, 41 yaşında Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümünden mezun oldu.
"Engel olmaya çalışan herkese kulaklarımı tıkadım"
Hülya Eröz hikayesini şöyle anlattı:
"İlkokulu bitirdim. Okuyup öğretmen olmayı çok istiyordum. Olmadı, babam okutmadı. 'Kız kısmı okur mu?' diye önyargısı vardı. Okuyamadım, bu durum çok içimde kaldı. Okuyamayınca da haliyle küçük yaşta evlendim. Evlendim ama bu okuma ateşi bende hiç bitmedi."
Ortaokulu okurken çocuklarının öğretmenlerinden de ders aldığını anlatan Eröz, "Ortaokulu 8 ayda bitirdim. Liseyi okumaya karar verdim ancak eşim de dahil çevremdekiler 'Çocuklar büyüdü, bu yaştan sonra okuyup da ne yapacaksın?' diyordu. Okumama engel olmaya çalışan herkese kulaklarımı tıkadım" dedi.
Azmetti üniversitede Çocuk Gelişimi okudu
Azmedip üniversiteden de mezun olduğunu, şimdi ise yurt dışında mesleğiyle ilgili kurslara katılmayı hedeflediğini söyleyen Eröz, şöyle konuştu:
"Kreş çok güzel. Burayı sadece iş olarak görmüyorum. Çocukları çok seviyorum. Verdiğim bilgiyi aldıklarını görmek, okulları bittiğinde 'Öğretmenim' diye ağlamaları o kadar güzel duygular ki. Bu süreçte hayatımda çok şey değişti. Kendime saygım arttı. Özel olduğumu hissettim. Kendime saygı duyunca çevremin de bana saygısını gördüm. Çocuklarım benimle gurur duyuyor, her yerde başarımı anlatıyor. Okumama engel olmak isteyenler şimdi 'Hakkını helal et. Çok şey başardın seninle gurur duyuyoruz' diyorlar. Çok mutluyum. Kadın isterse her şeyi yapar. Ben başardıysam herkes yapar. Kimse 'Yapamayacağım' diye düşünmesin, hayallerinden vazgeçmesin."
Kaynak: AA