Dolmabahçe Sarayı’nda yer alan Çini Soba Atölyesi’nde, geçmişi 200 yıla uzanan birbirinden değerli sobalar tekrar hayata dönüyor. 35 yıllık çini soba ustası Halit Uçaroğlu’nun büyük bir titizlikle gerçekleştirdiği restorasyon çalışmaları sayesinde, değerli sobalar gelecek nesillere aktarılıyor. Bu işe baba sanatı olarak başlayan Uçaroğlu, 2005’den beri Milli Saraylar bünyesinde kurulan Çini Soba Atölyesi’nde çalışmalarını sürdürüyor. Halit Uçaroğlu, TRT Haber’in restorasyon çalışmaları ile ilgili sorularını yanıtladı.
Hayata döndürdüğünüz çini sobalar karşınıza ne halde çıkıyor?
2005’de bu atölyeyi kurduğumuzda saray hanedanın yaşadığı dönemden bugüne kadar olan 150 yıllık süreçte restorasyon geçirmeyen koleksiyonlarla karşılaştım. Öyle ki sarayın bodrum katında bulunan bazı odalarda paramparça, puzzle denilebilecek halde, hangisinin hangisine ait olduğu belli olmayan yüzlerce soba parçası buldum. Yaklaşık 13-14 yıl içerisinde küçüklü-büyüklü 50 tane sobayı kurtardık.
Sobaları hayata döndürürken nasıl bir yol izliyorsunuz?
Paramparça olan puzzle içerisindeki parçaları bir araya getirmek zordu. Bunun için atölyeyi kurduğumuzda bir raf sistemi oluşturduk. En azından dedik ki, hangi parçalar hangi sobaya aitse bir araya toplayalım. Ondan sonra süreci başlattık. Tabii tarihle uğraşıyorsunuz; bu restorasyon ciddi bir emek ve önemli bir tecrübe gerektiriyor. Kırık, hasarlı, hatta eksik parçalar var. Restorasyon aşamasında bir parçayı tutarken bile dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü seramiğin içinde sır içi çatlağı olabilir, ona gerçekten doğru bir müdahale yapmanız gerekiyor. Yanlış bir müdahaleden geriye dönerken yaptığınız yeni harçtan dolayı sertleşiyor ve ciddi hasarlar oluşabilir. En kötüsü kırılabilir… O yüzden doğru ve yerinde bir restorasyon yapmak gerekiyor.
Tarihi bir sobayı hangi duygularla restore ediyorsunuz?
Bir sobaya başladığım zaman heyecan oluyor bende. Çünkü fotoğrafı yok. Bir sobanın bazen 100 tane parçası oluyor. Ben bunların her birini bulurken heyecan içerisindeyim. Mesela birinin parçalarını rafta ararken başka bir tane buldum. Hem ebat hem de renk olarak Mili Saraylar bünyesinde tek soba bu. Pembe, yuvarlak bir harem sobası. 150-200 yılık bir geçmişi var. Orta süslemelerindeki kemerleri, alt demiri, sehpası yoktu. Ayaklarından bir kısmı kırıktı. Onu, eksik kısımların rengine varana kadar tamamladım. Şu an saray koleksiyonlarımızda sergileniyor.
Soba restorasyonunda önceliğiniz ne oluyor?
Parçaları bir araya getirmeye başladığım zaman eğer sobanın yüzde 90-95’lik bir bölümü varsa o sobayı restore ediyorum. Eğer bir sobanın yüzde 60-70’lik bir parçası varsa ve geri kalan bölümünü yeniden yaparsanız, o tarihi bir restorasyon olmuyor. Ancak yüzde 10’luk bir bölümü kayıpsa, deforme olmuşsa onun yerine yenisini yapıyorum. En azından bir tarihi eseri kurtarmak adına bu şekilde yaklaşıyorum.
Bir sobanın restorasyonu ortalama ne kadar sürüyor?
Restorasyonun başlangıcında ben bir süre koyamıyorum. Çünkü tarihi restorasyon yapıyorsunuz. Karşınıza ne çıkacağını, o parçayı söktüğünüz zaman görüyorsunuz. Bazen iki ayda bitmesini planladığınız bir sobayı üç ayda bitirebiliyorsunuz. Bu, restorasyon süreci içerisinde belli oluyor. Önemli olan doğru ve yerinde müdahale ederek sağlam bir restorasyon yapmak.
Restore ettiğiniz özel bir soba var mı?
Sultan II. Abdülhamid Han’ın güzel ve görkemli bir sobasını restore ettik. Yıldız Sarayı’nın yemek salonunda bulunuyordu. Yaklaşık bir yılda restore ettim. Sultan II. Abdülhamid’in kabul odasında o sobayı sürekli kullandığını duydum. Soba günümüze kadar güzel bir şekilde ulaşmıştı ama tabii deforme olmuştu. Yana doğru yatmak üzereydi. Zamanında bir müdahaleyle ve sağlam bir restorasyon yaparak orijinal yerine koyduk sobayı.
Çini sobalar, Osmanlı’da ne zamandan itibaren ilgi görmeye başladı?
Sultan II. Abdülhamid Han’ın şehzadelik döneminde çini sobalara merakı başlamış. Saltanatı döneminde daha çok sipariş edilmiş. Abdülhamid Han çini sobaları o kadar seviyormuş ki gittiği her yere götürüyormuş. Hemen her dairede birer ikişer tane çini soba bulunuyor. Yıldız Sarayı’nda ve Yıldız Şale Köşkü’nde görkemli ve gösterişli ebatlarda sobalar görebiliyoruz. Dünya genelinde en çok çini sobaya Mili Saraylar sahip.
Restorasyonu biten sobalar nasıl değerlendiriliyor?
Sobaları bittikten sonra sergileneceği mekanlara naklediyoruz. Birer metre boyundaki sobaları rahatça nakledebiliyoruz ancak 2-3 metre gibi büyük ebattaki sobaları demonte biçimde sergileneceği saraya götürüyoruz. Orada gerekirse iskele kurarak monte ediyoruz.
Görüntü: Serhan Sevin
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu