Biri görme engelli, diğeri de otizmli iki çocuğunun bakımını üstlenen 35 yaşındaki Kezban Akkaya, yaşama tutunmayı bırakmayan fedakar annelerden.
Ev hanımı Kezban Akkaya, 17 yıl önce tekstilde çalışan Hıdır Akkaya ile evlendi.
İlk çocuğuna hamileyken 6. ayında engelli olduğu öğrenilince gebeliği sonlandırılan Akkaya, 2 yıl sonra 7 aylık doğan kızı Sılanur'u kucağına aldı. 40 gün kuvözde kalan Sılanur'un ise oksijenden gözleri zarar gördü.
Gözlerinden 3 defa lazer, bir defa da normal ameliyat olan Sılanur, artık 13 yaşında ve yüzde 5 görerek dünyaya bakıyor. Sılanur'a retinada sorun olduğu için göz nakli de yapılamıyor.
Kezban Akkaya, Sılanur 2 yaşındayken 2007'de oğlu Mustafa'yı dünyaya getirdi. Bir yaşından sonra dişlerinin çıkmaması, yürümemesi ve konuşmaması üzerine şüphelenen Akkaya'nın doktorlara götürdüğü oğluna otizm tanısı konuldu.
Mustafa'nın doğumundan 2 yıl sonra ikiz çocuklarına hamile kalan Akkaya'nın, bebeklerinden biri zihinsel, diğeri de down sendromlu olduğu anlaşılınca gebeliği yine sonlandırıldı.
Yapılan tetkiklerde Akkaya ve eşinin genetik uyuşmazlıktan dolayı çocuklarının engelli olduğu ortaya çıktı.
Akkaya'nın, Mustafa'dan fırsat bulduğunda derslerinde yardım etmeye çalıştığı kızı Sılanur ise okulda körler alfabesini evde de normal alfabeyi öğrenmiş.
Körler alfabesinin yanında yüzde 5 görmeyle normal alfabeyle okuyabilen Sılanur, annesinin evdeki en büyük yardımcısı.
"Hareketlerinden ne istediğini anlıyoruz"
Kezban Akkaya, zorlukla geçen yaşamını anlattı.
"Otizm neydi, nasıl bir şeydi bilmiyorduk. Araştırarak, doktorlara sorarak öğrendik. Ardından Mustafa için eğitimlere başladık. Eğitimlerin bize çok faydası oldu. 2 yıldır da Mustafa'ya tuvalet eğitimi aldırıyoruz. Kendisi tuvalete gidip gelebiliyor."
Oğlunu salı ve cuma günleri okula, cumartesileri de özel eğitime götüren Akkaya, şöyle devam etti:
"Mustafa'yla genellikle evdeyiz. Çocuklarla sadece ben ilgileniyorum. Eşim sürekli işte, çalışıyor. Hafta sonu bir gün izni var. Sılanur çok zor bir çocuk değil ama Mustafa'yla çok zorlanıyorum. Büyüdükçe daha da zorlaşıyor. Mustafa hiç konuşmuyor. İstediğinde baba, gelelim, gidelim diyor. İsteklerini hareketleriyle anlatıyor. Su istediğinde sürahiyi tutuyor, yemek istediğinde dolabı açıp kapatıyor. Bu şekilde anlaşıyoruz. Hareketlerinden ne istediğini anlıyoruz."
"Her gün 4 saat servisle gidiyor"
Kezban Akkaya, Veysel Vardal Görme Engelliler Ortaokulu'na giden Sılanur'un da sabah 05.30'da servise bindiğini, akşam da 17.30'da eve geldiğini, okula gidiş gelişinin 4 saat sürdüğünü anlattı.
"Başarılı bir öğrenci. 'Anne ileride öğretmen olup kardeşimin eğitimine kendim devam edeceğim.' diyor. Özel eğitim öğretmeni olmak istiyor. Kardeşine kendisi eğitim vereceğini söylüyor. İnşallah biz öldükten sonra yavrum kardeşine ablalık yapar. İleride benim yerimi alacak."
Kezban Akkaya, sadece pazar günleri ailece bir arada olabildiklerinden bahsetti.
"Çocuklar hafta içi okula gidiyor. Pazar günleri de evde banyo temizlikle geçiyor. Yani çocuklarla dışarıya falan çıkamıyorum. Kendi başım da bir yerlere gidemiyorum. Dışarı çıkınca insanlarımız engelli gördüğünde sanki bir canavar görüyormuş gibi dönüp dönüp tekrar bakıyor. Bu insanın zoruna gidiyor. Hele ki bir annenin aşırı derecede zoruna gidiyor. Onlara bir şey de söyleyemiyorsunuz. Duygusal olarak bizi üzüyor."
"10 tane de çocuğumuz olsa engelli olacağı söylendi"
İki çocuğunun da bakıma muhtaç olduğunu anlatan Akkaya, çocukları dışında başka bir hayatı olmadığını söyledi.
"Kimseye güvenim yok. Normal çocuk biri dövdüğünde, söyler. Mustafa'da ise bu yok. Okula da özel eğitime de kendim götürüyorum. Her şeyini ben yapıyorum. Güvenip bırakabileceğim kimse yok. Engelli çocuğu olan bir aile, fedakarlık, sabır, mücadele ederek hayatını sürdürüyor."
"Annemle dışarıya çıkmak istiyorum"
Sılanur Akkaya, "Mıstık" diye hitap ettikleri kardeşinin engeli nedeniyle annesiyle dışarıya çıkamadıklarını anlattı.
"Yemek yaparken yardım ediyorum. Dolaplarını siliyorum. Kardeşime bakmasına yardımcı oluyorum. Hafta sonları da annemle genelde evde oturuyoruz. Babam çalıştığı için hafta sonları genelde yorgun oluyor."
Kaynak: AA