Terör örgütü PYD/PKK'nın zindanlarında haksız yere 90 gün boyunca alıkonulan Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (SKDP) üyesi Salah Muhammed Yunus, alıkonulduğu sırada kaybettiği sol gözü ve diğer sağlık sorunlarının tedavi edilmesi için geldiği Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Erbil kentinde PYD'nin zindanlarında yaşadıklarını anlattı.
DAİŞ ile mücadele sırasında hayatını kaybeden Peşmergelerin cenaze törenine katıldıktan sonra 14 Haziran tarihinde Haseke iline bağlı Amude kasabasındaki evinde PYD tarafından evine baskın düzenlenip yaka paça alıkonulduğunu belirten siyasi aktivist Yunus, el ve gözlerinin bağlandıktan sonra Esed Rejimi'ne ait Haseke'den 40 kilometre mesafedeki bir cezaevine götürüldüğünü ifade etti.
Çöl ortasında yer alan ve PYD tarafından kontrol edilen rejim hapishanesinde 14 gün boyunca tek kişilik bir hücrede alıkonulduğunu dile getiren Yunus, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Amude'den Haseke'ye kadar gözlerimi ve ellerimi hiç açmadılar. İki gün boyunca sürekli bir şekilde uykusuz bırakılarak soruşturmaya tabi tutuldum. Kimseyi görmedim ancak sürekli bir şekilde beni Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ajanı olmak ve PYD'nin silahlı militanlarını Irak Kürdistan'ına gönderip Peşmergeler safına geçirmeye çalışmakla itham ettiler. Benimle konuşan kişinin Kürtçe aksanı bizim (Suriye) değil de daha çok Türkiye'deki Kürtlerin aksanına benziyordu. Sordukları soruların hepsi, Peşmerge güçleri ve IKBY ile ilgiliydi. Tüm ithamlarını reddetmeme rağmen kendi bildiklerini okudular."
Haseke'de alıkonulduğu hapishanede bir gün bile gün ışığını göremediğinin altını çizen Yunus, şöyle devam etti:
"Yazın kavurucu sıcağında, 3 metrekarelik penceresiz bir hücrede 14 gün kaldım. Boğucu sıcaktan ölmem için bazen hücrenin kapısını sadece 15 dakika açık bırakıyorlardı. Bu süre zarfında ne banyo yapabildim ne de temel insani ihtiyaçlarımı düzgün bir şekilde karşılayabildim. Kimseyle görüşemedim ve duvarlarla konuşmaya başladım."
İki gün uykusuz bir şekilde soruşturmaya tabi tutulduktan sonra PYD'nin kendi kurduğu sözde mahkemeye götürüldüğünü söyleyen Yunus, "Karşımda 4 genci gördüğümde etrafıma bakıp, bu mu mahkeme? diye sordum. Kimse cevap vermedi. Kendi kendime gülüp bu duruma çok üzüldüm. Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin tutuklandığımı söylediler. Sorularıma cevap bile vermediler." dedi.
Mahkeme sonrası Kamışlı ilçesinde DAİŞ militanlarının tutulduğu ve teröristlerin gizli hapishanesi olarak tabir edilen cezaevine sevk edildiğini kaydeden Yunus, küçük düşürülmek ve terörist muamelesi görmek için sadece ayakların biraz uzatılabileceği bir koğuşa konulduğunu aktardı.
PYD mağduru Yunus, "Buradaki hapishanede üç tip tutuklu vardı. Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) üyeleri, DAİŞ teröristleri ve kendilerine itaat etmeyen militanları. Hepimiz beraber salon büyüklüğünde bir koğuşta kalıyorduk. Uyurken ayaklarımı kısmen uzatabiliyordum, çünkü yer çok dar ve alıkonulan kişilerin sayısı ise fazlaydı. Her gün öğlen havanın en sıcak olduğu saatlerde 15 dakika bahçeye çıkıyorduk." dedi.
"Sol gözümle tamamen göremez oldum"
Alıkonulduğu 90 gün boyunca çok kötü şartlarda yaşadığına vurgu yapan Yunus, sol gözünü nasıl kaybettiğini şu sözlerle anlattı:
"Cezaevine konulduğum ilk andan itibaren, sağlık durumumun kötü olduğunu sürekli bir şekilde kendilerine dile getirdim. Ancak beni dinlemediler. Sol gözümün her geçen gün zayıfladığını ve sinir damarlarından dolayı acı çektiğimi söyledim. Bir gün bile beni doktora çıkarmadılar. En sonunda sol gözle tamamen göremez oldum. Sağ gözümü kapatıp göremediğimi kendilerine ispatladıktan sonra zahmet edip beni doktora çıkardılar ancak çok geçti. Doktor soldaki gözde görme yetimi kaybettiğimi söyledi." AA