Çocuklar, salgın sebebiyle yüz yüze eğitimden uzak kaldılar. Vakitlerinin büyük bölümünü bilgisayar başında geçirdiler. Bu durum arkadaşları ile de bir araya gelemeyen çocukları sosyal hayattan uzaklaştırdı.
Evde geçirilen süreye bir de dijital bağımlılık eklenince sosyal yaşamdan iyice koptular. Birçok ebeveyn çocuğunun akranlarıyla vakit geçirmeye eskisi kadar hevesli olmayışından tedirginlik yaşıyor.
En büyük rol ebeveynlere düşüyor
Onların sosyal yaşama uyum sağlamalarında en büyük rol ebeveynlere düşüyor. Çocukların sosyalleşmeleri için akranlarıyla vakit geçirmelerini teşvik etmek önem taşıyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla oyun oynamaları da çekingenliklerini yenip iletişim becerilerini geri kazandırmada etkili.
Konuya ilişkin TRT Haber'e değerlendirmelerde bulunan, Gelişimsel Pediatrist Dr. Reyhan Erol, şunları kaydetti;
Bir oyun çocuğu için parka gitmek kadar keyifli bir şey yok. Bu aktiviteyi bile reddediyorsa gerçekten çocuğun bir sıkıntısı vardır. Dışarı çıkmama arkadaşlarıyla oyun oynamama okula gitmeme, evden dışarı çıkmak istemiyorlar. Bunun dışında konuşmak istemiyorlar.
"Sakin olmak çok önemli"
Kaygılarının normal olduğunu bizim de endişe duyduğumuzu söylememiz lazım. Sakin olmak çok önemli. Çünkü onlar bizim mimiklerimizden davranışlarımızdan çok etkilenirler. Salgınla ilgili haberler, paylaşımlar onun yanında mümkün olduğunca yapmamak lazım.
"Ekran karşısındaki sürenin azaltılması gerekiyor"
Çocuk ekran karşısına oturtulduğunda bu becerileri kazanamadığı için ister istemez bir arkadaşını ebeveynini gördüğünde endişe duyabiliyor. Stresin azaltılması için mümkün olduğunca bu sürenin azaltılması gerekiyor.
Haber: Deniz Aslan
Kamera: Murat Uykan