Günlük yaşamımızda sıklıkla kullandığımız plastik maddeler, çevre için çok zorlu bir düşman. Tek kullanımlık plastikler, günlük hayatımızın her anında karşımıza çıkıyor; poşetler, pet şişeler, bıçak, çatal, tabak ve bardaklar...
Kirlilik sadece karada değil, denizlerde de alarm veriyor. Üstelik koronavirüs salgını sırasında hijyen endişesiyle bu plastik ürünler daha fazla talep görmeye başladı.
"İstanbul'da tek kullanımlık plastik kullanımı yüzde 17 arttı"
68 yaşındaki Prof. Dr. Mustafa Öztürk, kendisini çevreye adamış emekli bir bürokrat ve eski bir milletvekili. Bu konuda araştırmalar yapıyor, yazılar kaleme alıyor. Öztürk'ün son dönemde özelikle tek kullanımlık plastiklerin zararları üzerine uyarıları var.
"Bu maddeler özellikle petrol kökenli, fosil yakıt kökenli ham maddelerden yapıldığı için doğada bozulma süreleri 100 ile 450 yıl arasında değişmektedir. Dünyada tek kullanımlık plastik miktarı arttı, atık miktarı azaldı yüzde 15 oranında. İstanbul'u inceledim, atık miktarı yüzde 10-12 azaldı. Tek kullanımlık yüzde 17 oranında arttı."
Denizler alarm veriyor
Araştırmalara göre tek kullanımlık plastiklerin kullanımı bu şekilde devam ederse 2050 yılında denizlerdeki tüm canlıların ağırlığı, plastiklerin ağırlığından daha az olacak. Bu durum modern çağın "plastik devri" olarak adlandırılmasına da sebep olacak.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bu durumun insan sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit etiğini vurguluyor.
"Yılda ortalama 8 milyon ton denizlere, göllere, akarsulara plastik atılıyor. Zamanla mikro plastiklere dönüşüyor, onları balıklar yiyor. Bu plastikler gıda zinciri yoluyla tabağımıza kadar gelebiliyor."
Birçok ülke tek kullanımlık plastikleri yasaklamaya başladı. Avrupa Birliği (AB) de 2021'den itibaren benzer bir karar uyguluyor. Çözüm ise geri dönüşümü mümkün olan malzemelerden yapılmış ürünleri tercih etmekten geçiyor.
Haber: Asuman Karataş Çevik