Parçalı Bulutlu 8.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
TRT Haber 12.11.2021 10:00

Sanatın ‘sıfır’ noktası: Devlet Tiyatroları Sanat Teknik Müdürlüğü

Oyunları seyirciyle buluşturan kostüm, dekor ve sahneler Devlet Tiyatroları Sanat Teknik Müdürlüğü’nde tasarlanıyor. Sanatın ‘başlangıç’ noktası sayılan müdürlük, hafızalarımızdan silinmeyen, bizi tarihe götüren oyunların çıkış noktası.

4. Murat, Kral Lear, Hürrem Sultan ve daha nicesi…

Tarihten kesit sunan kıyafetler, zanaatkarın usta ellerinden çıkan sahneler; bunların hepsi Ankara Devlet Tiyatroları Sanat Teknik Müdürlüğü’nde tek tek hazırlanıyor.

Türkiye’nin 12 ilinde Devlet Tiyatroları’na hizmet veren Sanat Teknik Müdürlüğü çalışanları burayı sanatın sıfır noktası olarak tanımlıyor.

TRT Haber, Sanat Teknik Müdürlüğü’nün bir günlük çalışmalarına tanıklık etti.

Fotoğraf: TRT HABER[Fotoğraf: TRT HABER]

 “Startı buradan veriyorsunuz”

“Sanat teknik atölyesi aslında sanatın başlangıcı ve lokomotifi. Alkış sesini buradan başlayarak gidiyorsunuz. Startı buradan veriyorsunuz en son alkış sesiyle kapatıyoruz.”

Bu cümleler Devlet Tiyatroları Sanat Teknik Müdürü Hakan Özdemir’e ait.

İşlerini keyifle yaptıklarını söyleyen Özdemir, süreci şöyle anlattı:

“Burada 20 tane atölyemiz bulunuyor. Türkiye’deki 12 bölgemizin dekor, kostüm, aksesuar ve peruklarını burada imal ediyoruz. Yaklaşık bir yıl içinde bir sezonda 100-150 arasında oyunumuzun dekor kostüm ve aksesuarlarını imal ediyoruz ve bölgelere gönderiyoruz. Çok kalabalık bir aileyiz, tamamı burada yeni tasarımlar ve yeni üretimler yapmaktayız. Burada kostümün kumaşından başlayıp en son sanatçının üzerine giyimine kadar bütün aşamalarını burada görüyoruz.”

“Alkış sesleri bizi çok mutlu ediyor”

Demircisinden marangozuna, ressamından terzisine kadar büyük bir özveriyle çalışan ekip, yoğun bir tempoda hazırlıklarını yürütüyor.

Özdemir’e göre görünmez kahramanların en büyük motivesi de seyirciyle buluştuğu andaki o alkış sesleri:

“Dekorda da bu durum böyle. Kerestenin başlangıcından sahnenin dekoruna kadar bütün her şeyi burada üretiyoruz ve bölgelere gönderiyoruz. Biz bu işleri büyük bir keyifle yapıyoruz. Seyirciyle buluştuğu andaki o alkış sesleri bizi çok mutlu ve motive ediyor. Çalışma arkadaşlarımız sanatlarında bir usta ve bir mimar gibi büyük bir özveriyle çalışıyor. Aslında tam tanımı büyük bir aşkla çalışıyorlar. Biz burada sanatı ince ince işleyerek yapıyoruz. Burada herkes mutlu ve huzurlu bir şekilde sanatın ve zanaatını gerçekleştiriyor.”

Fotoğraf: TRT HABER[Fotoğraf: TRT HABER]

“Tasarımlar yaptıkça insana sanat bilimi geliyor”

Kadın terzisi atölye şefi Şehriban Şenlik, bir oyun için hazırlanan kostümlerin yapım aşamasından şu sözlerle bahsetti:

“Tasarımcılardan çizim olarak önce bize geliyor. Oyunların çizimleri, biz de bu tasarımları modelist olarak mankende kalıbını çıkarıyoruz. Kalıbı çıkan kostümleri kestikten sonra arkadaşlara veriyoruz. Onlar dikim ve uyarlamalarını yaptıktan sonra kontrol edip sahneye gönderiyoruz.”

“Çok güzel bir duygu, çok güzel hissediyoruz sanatı aktardığımız için çok değişik duygular içinde oluyoruz” diyen Şenlik, bir iş keyifle yapıldığında hiç yorgunluk hissedilmediğini söyledi:

“Ben ilk geldiğimde tiyatroya dair çok bir şey bilmiyordum. Çok heyecanlanmıştım kostümleri görünce, ama zamanla sanata daha çok yönelmeye başladım ve onu aktarmaya başladım ve zamanla daha çok şeyler öğrendim burada. Bildiklerimi sanata aktarmak çok güzel bir duygu bizim için. Kendi yorumumuzu katmaya başladık ve tasarımlar yaptıkça insana sanat bilimi geliyor ve bize farklı bir kapı açıyor. Sanatla birlikte birleşince yaptığımız işler ortaya çok güzel şeyler çıkıyor”

Fotoğraf: TRT HABER[Fotoğraf: TRT HABER]

Sıradaki Haber
80 yaşındaki Bulgar kadın Müslüman oldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz