Onlar, yıllardır savaşla iç içe yaşıyor. Her an tedirginler... Evlerini, sevdiklerini kaybettiler. Kimisi de yaşadığı toprakları geride bıraktı.
Suriye’de Esed rejiminin saldırılarıyla yaşayanlar için sanat “umut” demek. Bu umudu da Yunus Emre Enstitüsü sayesinde buldular.
27 kişilik ekip, 20 gün boyunca çalıştı. Azez’de geçen yıl kurulan kültür merkezinde “Zeytin Ağacı” tiyatrosunu hazırladı. Tiyatronun adı ise Zeytin Dalı Harekatı’na ithafen...
Tiyatro, savaş mağduru olan Suriyelilere dünyanın duyarsız kalışını, ardından Türkiye’nin kardeşlik elini uzatışını konu alıyor.
Oradaki tek umut Türkiye...
Yunus Emre Enstitüsü Sanat Koordinatörü Mert Talat Dilekçioğlu, tiyatro hakkında TRT Haber’e bilgi verdi.
"Tiyatronun son sahnesinde Türk bayrağı geliyor. Daha sonra oranın Vatani diye bir şarkısı var. Türkiye ellerinden tutup kaldırdıktan sonra, hep birlikte toplanıyorlar Türkiye’nin etrafına, o bayrağın etrafına. Öne doğru yürüyüp o şarkıyı söylüyorlar ve perde kapanıyor. Orada da alkış kopuyor milli duygulara seslendiği için."
İnsanların umutlarını kaybettiklerinde her şeylerini kaybettiklerini söyleyen Dilekçioğlu, "Tiyatro çalışmalarına devam ettiğimiz vakit umudun tekrar yeşerdiğini gördük. Oradaki tek umut Türkiye. Türkiye’nin yapabileceği şey elbette bir ağabey olarak kol kanat germek. Bunun öncesinde insanların içinde bir tomurcuğa ihtiyaç var, bir çiçek açmaya ihtiyaç var. Bunun sanatla olabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Prömiyeri Azez’de yapılan tiyatro, Mardin ve Kahramanmaraş'ta da sahnelenecek.
"Çok acı çektim çünkü akrabalarımı ve sevdiklerimi kaybettim"
Abdulnafi Al-Sheikh, oyunun başrol oyuncusu, o da savaş mağdurlarından. 1970'lerde tiyatroda çalışmaya başladı. Farklı oyunlarda rol aldı, çocuk oyunları da buna dahil. Al-Sheikh, savaşta 3 damadını kaybetti. Kızları ve eşiyle yaşıyor.
"Savaşta evim yıkıldı, arabam gitti. Çocuklarım göç etmek zorunda kaldı. Vatanımızdan ayrılmak zorunda kaldık. Savaş beni çok mağdur etti. Lakin yine de bu vatanı sevenlerle beraber saf tuttum. Yaptığım sanatla onları güzel bir şekilde temsil etmeye çalıştım. Çok acı çektim çünkü akrabalarımı ve sevdiklerimi kaybettim. Çok acı çektim çünkü hayatım alt üst oldu. Çünkü birçok insan gibi işsiz kaldım. Sokağın kenarında kaldık."
"Bu vatan olsun, başka yerlerde olsun Suriyeli sanatçıların yolunu aydınlatan mumlardan biri olmak için can atıyorum" diyen Abdulnafi Al-Sheikh, tiyatro gösterimi için Türkiye'ye gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
"Kişiler amatör ama yaşadıkları tamamen gerçek"
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, tiyatronun Türkiye'de sahnelenmesinin de çok önemli olduğunu düşündüklerini söyledi.
"Merkezimizin Türkçe kursiyerlerinden oluşan ekibimiz ilk gösterimi Suriye'deki Enstitümüzde yapılan tiyatroyu sahnelemek üzere ülkemize gelecek. Mardin'de, Kahramanmaraş'ta sahne alacakları için bizler de çok mutlu ve gururluyuz. 1 ay gibi kısa bir sürede sahneye koyulan oyunda yer alan kişiler amatör ama yaşadıkları tamamen gerçek. Bu sebeple onların bu acılarına tanıklık etmiş olmak çok önemli."