Denizli'nin Tavas ilçesinde oturan aileleri aracılığıyla tanışan çift, eski adı "Denizli Eğitim Yüksekokulu" olan Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesinden mezun olduktan sonra hayatlarını birleştirdi.
Konakçı çifti, ilk görev yeri olarak Babahaki Köyü İlköğretim Okuluna atandı. Köye yerleşen ve okulda görev yapmaya başlayan çiftin bir kızları oldu. Terör örgütü mensupları, 26 Ekim 1993'te evlerini bastıkları çifti, henüz 3 aylık kızlarının gözü önünde şehit etti.
Çiftin adı, Diyarbakır ve memleketleri Denizli'deki okullara verildi.
Çiftin, Tavas ilçesine bağlı Hırka Mahallesi'ndeki kabirleri başında her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde tören düzenleniyor.
"Emaneti devam ettiriyorum"
Türkçe öğretmeni Fikret Konakçı, ağabeyi şehit düştüğünde 13 yaşında olduğunu, 3 ay sonra da babalarının vefat ettiğini söyledi.
Ağabeyinin yerini doldurmak için öğretmen olmayı istediğini belirten Konakçı, şöyle devam etti:
"Onun kadar başarılı olamasak da 20 senelik öğretmenim. Onun izinde devam ediyoruz. Emaneti devam ettiriyorum. Abimi kaybettiğimde çocuktum. Sürekli o dönem acı haberler geliyordu. İki şehit haberi gelmesi daha kötü etkiledi bizi. Onun anılarıyla yaşıyoruz. Devlet büyüklerimiz sağ olsunlar her Öğretmenler Günü'nde ziyaretimize geliyorlar."
"Onları çok özlüyoruz"
Selim Konakçı da ağabeyi ve yengesinin şehit düştüğünde askerde olduğunu, acı haberi gazeteden tesadüfen öğrendiğini anlattı.
Olay sırasında ağabeyinin 3 aylık kızının da evde bulunduğunu aktaran Konakçı, "O öksüz kaldı. Şimdi Almanya'da yaşıyor." dedi.
Ağabeyi ve yengesinin acısının hala yüreklerinde olduğunu vurgulayan Konakçı, "Onları çok özlüyorum. Mezarlarına gidip dua ediyoruz." diye konuştu.
"Ne diye benim yavrumu vurdunuz?"
Hırka Mahallesi'nde yaşayan 86 yaşındaki anne Gülkız Konakçı ise aradan geçen 30 yıla rağmen acının yüreklerinde taze olduğunu, oğlu ve gelininden kalan fotoğraflarla avunduklarını dile getirdi.
Numan Konakçı'yı büyük umutlarla okuttuklarını anlatan Konakçı, "Babaları hasta oldu. Tütün tarlalarına gittim. Öğretmen ettim ama emeklerim boşuna gitti. Bir askere yolladım, bir oraya yolladım derken en sonunda mezara yolladım." ifadesini kullandı.
Şehit oğlunun görev yerine giderken kendisine, "Ben senin haklarını nasıl ödeyeceğim? Sen beni okuttun, ben de Fikret'i (küçük kardeşi) okutacağım." dediğini ifade eden Gülkız Konakçı, "Öğretmen olmasını ben istedim, çok istedim. Başını kurtarsın istedim ama olmadı, yaramadı Numan'ıma. Ne diye benim yavrumu vurdunuz? 11 aylık gelin güveydi gittiklerinde." şeklinde konuştu.