Bozdoğan ilçesindeki Kakkalan Mahallesinde dik yokuşlu bir sokakta altında ahır bulunan 2 katlı ahşap evde yaşamını sürdüren 3 çocuk annesi 70 yaşındaki Şerife Arabacıoğlu, 21 yıl önce eşini kaybetti.
Zorluklara rağmen kızlarını evlendiren Arabacıoğlu, 42 yaşında psikolojik rahatsızlığı bulunan oğluyla evinin geçimini sağlamaya gayret ediyor.
"Ceylan benim elim ayağım"
İlerleyen yaşına rağmen mahallenin dik sokaklarından at üstünde geçen Şerife Nine, çalışkanlığı ve yaşama sevinciyle mahalle sakinlerini imrendiriyor. Şerife Nine atı Ceylan’ı ise çok seviyor:
"Ne ben onsuz ne de o bensiz yapar. Nereye gidersek birlikte gideriz. Küçüklüğünden beri bu atla ilgileniyorum. 'Ceylan' diye seslendim mi hemen kişnemeye başlar. O aslında benim elim ayağım olmuş durumda. Zaten onu dışarıya çıkardığımda bineceğimi anlıyor ve hemen duvar kenarına yanaşıyor. "
“Eşimi çok özlüyorum”
Eşini kaybeden Şerife Nine onu çok özlediğini anlattı:
"Hayvan baktık, incir topladık, dağ eteklerinde zeytin silktik. Eşimi yokluğunda çok arıyorum, özlüyorum… O olmayınca bütün yük bana kaldı. Oğlumun da sağlığı yerinde olmadığı için ben koşturuyorum her şeye. Eşimin elinden her iş gelirdi. O gitti artık, yok… Bir daha da geri gelmeyecek şekilde gitti. Eşim hayatta olsaydı bu evimiz böyle harap olmazdı. Onu çok seviyordum. Onu arıyorum…"
"Gülmeyi çok seviyorum"
Evin tüm yükünü Ceylan'la birlikte omuzlayan Arabacıoğlu, her şeye rağmen gülmekten vazgeçmediğini söyledi.
"Gülmeyi çok seviyorum. İçini karartsan ne olacak? Sürekli düşünmek de insanı hasta eder, canını sıkar. Bir de gençken çalışacaksın. Yaş ilerlediğinde gençliğini daha iyi anlıyorsunuz. Çünkü gençlik bir daha geri gelmiyor. Ben gençken hiç boş durmazdım. "