1956 yılında köyünden çıkıp Kastamonu'ya yerleşen Değirmencioğlu, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 1980'den sonra ahşap işleriyle uğraşmaya başladı.
Bugüne kadar çok sayıda çırak yetiştiren Değirmencioğlu, 2014 yılında dükkanını kapatarak emekli oldu.
İçindeki ahşap tutkusu bitmeyen Değirmencioğlu, yaşadığı evin önündeki sokağa, yaptığı kameriyeyi yerleştirerek burada ahşap heykeller ve süs eşyaları yapmaya devam etti.
"Bugüne kadar 325 talebe yetiştirdim"
Değirmencioğlu, yıllar önce cami minberleri, mihrap, kürsü gibi süsleme sanatlarına ilgi duymaya başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Yok olmaya yüz tutan bu sanatları tekrardan canlandırdım. Bugüne kadar oymacılıkta 325 talebe yetiştirdim. Türkiye'nin her yerine dağıldılar. Otuzu Kastamonu'da. Bugün birçok camide benim yetiştirdiğim talebelerim çalışma yapıyor."
Kastamonu'da çalışmaya devam ederken Isparta'dan kendisine çalışma teklifi geldiğini anlatan Değirmencioğlu, "2011'de Isparta'da bu işlerle ilgili bir kurs açmam istendi. Beş aylığına Isparta'ya gittim ama 2 yıl orada kaldım. Bildiklerimi oradaki ustalara anlattım" dedi.
Döndükten sonra bir dönem kameriye yaptığını söyleyen Değirmencioğlu, belediye için yaptığı kameriyelerin parklarda kullanıldığını, 2014'te emekli olduğunu ifade etti.
"İstenirse her türlü heykeli yapabilirim"
Değirmencioğlu, bu sürede heykel yapımına merak saldığını aktararak, şöyle devam etti:
"Bir tane Şehit Şerife Bacı heykeli yapmıştım. Belediye bunu bir sergide kullanmış. Muş'tan biri bu heykelin fotoğrafını görmüş ve beni aradı. Alparslan'ın heykelini yapıp yapamayacağımı sordu. Bir heykel yapıp gönderdim, çok beğendiler. Ardından 20 tane daha istediler. Ben de bunun üzerine heykel yapmaya başladım. Şu anda heykel üzerine çalışmalar yapıyorum. Atatürk, Alparslan, Şerife Bacı heykelleri yapıyorum. İstenirse her türlü heykeli yapabilirim. İsteyenlere gönderiyorum."
Değirmencioğlu, ilerleyen yaşına rağmen ahşap oymacılığından vazgeçemediğini söyledi.
"Ahşap işi ruhuma işlemiş" diyen Hikmet Değirmencioğlu, "Ahşapla uğraşmak bir nevi hastalık olduğu için bırakamıyorum. Her sabah uyandığımda mis gibi kokuyor ve tekrar başına geçiyorum. Dükkanı kapattım ama bu sefer de sokağa koyduğum kameriyede yapmaya başladım. 50 metre kablo alıp evimden elektrik çektim. Dışarıdan görenler merakla izliyor. Gücüm yettiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Kaynak: AA