Sosyal medyada gezinirken bu hayatlar ne kadar kusursuz deyip kendinizi kıyaslıyor musunuz? Ya da o çok önemli sınavınız öncesi “Kanka ben hiç çalışmadım ya” diyip sınavdan en yüksek notu alan arkadaşınızla...
Dışarıdan kusursuz duran insanlar da aslında bizden pek bir farkı değil, peki neden mış gibi yaparak öyle gözüküyorlar?
Sosyal araştırmacılar buna Ördek Sendromu ismini veriyor, yani kişinin gerçek ve sosyal medyadaki yaşanmışlıkları arasında farklı davranması.
Ördek Sendromu, kişinin sosyal medya paylaşımlarında sergilediği "ideal benlik" ile gerçek yaşamı arasındaki farkı açıklar. Bu sendrom, kişinin sosyal medyada paylaştığı bilgi ve görüntülerin gerçek yaşamındaki deneyimleri yansıtmayabileceği anlamına gelir.
İlk olarak Stanford Üniversitesi tarafından ortaya atılan Ördek Sendromu, öğrencilerin herhangi bir sıkıntı, depresyon, kendinden şüphe etme kaygılarını bastırırken dışarıdan sakin görünebilme yeteneklerini ifade etmek için kullanılmıştır.
Peki neden ördek, hiç ördeklere dikkat ettiniz mi?
Çoğumuz suyun üzerinde dans eder gibi süzülen ördekleri seyredip hayran kalmışızdır. Suyun üst kısmından bakarken herhangi bir problem olduğunu düşünmeyiz ama esas karmaşıklık suyun altındadır. Gölün altında kalan ayakları bir makine gibi çalışır.
Peki hiç sosyal medyada hayatının üzücü anlarını paylaşanı gördünüz mü? Muhtemelen hayır. İşte sosyal medya yalanı.
İş arkadaşınızın filtrelerle bezenmiş tatilini paylaşması, gece geç saatlere kadar çalıştığı projesi için yediği ret maillerini paylaşmasından daha olasıdır.
Sosyal medyada bireyler kendilerini nasıl göstermek, sunmak istiyorsa o yönde paylaşımda bulunmaktadırlar.
Sosyal medya, her şeyin mücadelesiz ve çabasız elde edildiği izlenimini vermek için uygun bir ortam. İnsanlar da bunu yapıyor.
İnsanlar gerçekten göründüğü kadar mutlu, zengin, başarılı, rahat ya da mükemmel mi? Cevabı hepimiz biliyoruz: Değiller.
Örneğin, bir kişi sosyal medyada mutlu, başarılı ve çok sevilen bir kişi olarak gösterilebilirken, gerçek yaşamında üzgün, stresli ve yalnız olabilir.
İnsanlar, günümüz “mükemmel olmaya zorlayan, mükemmel olmayanı dışlayan” dünyasına uyum sağlamak için şekilden şekle girmeye mecbur kalıyor. Ama bunun psikolojimizi ne kadar kötü etkilediğini biliyor muyuz?
Ördek sendromu yaşayan kişiyi en çok etkileyen detay 'başkaları' ve başkalarını düşünerek hayattan zevk almaksa çok zor. Bu sendrom, kişide anksiyete ve depresyon varsa bunları da daha çok tetikleyebiliyor. Bu tarz sorunlarla baş ettiğinizi düşünüyorsanız da psikologtan destek almak sizin için çok iyi olacak çünkü hiçkimse o karelerdeki kadar mükemmel değil.
Hiç kimsenin hayatı bir ördeğin suyun üzerindeki süzülüşü kadar hayranlıkla izlenesi değil. Kendinizi bir başkasıyla kıyaslamak ise suyun altındaki ayaklara yapacağınız en büyük kötülük olur.