Türkiye-Suriye sınırında yer alan Samandağ sahili...
Efsaneleri ve su altı canlılık yapısı açısından Kızıldeniz'e benziyor. Son yıllarda ise dalış turizmi açısından ilgi çekiyor.
Yaklaşık 15 yıldır dalış yaparak Akdeniz'deki canlı yaşamını takip eden, İskenderun Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesinde yüksek lisans yapan dalış eğitmeni Mahmut İğde, Hatay Samandağ sahillerinin 14,4 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun sahillerinden olduğunu söyledi.
"Türkiye'nin en önemli dalış noktalarından biri"
Deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olmasının da bu sahili önemli kıldığını anlatan İğde, "Hemen yanı başında bulunan 12 kilometrelik taban uzunluğuyla Kel Dağı, derin sularının, su altı oluşumları ve canlı popülasyonu açısından Türkiye'nin en önemli dalış noktalarından biri" dedi.
İğde, Kel Dağı'nın dünyanın en büyük çöküntü fay hattının (Kuzey Afrika fay hattı) üzerinde bulunmasının dip yapısı ve su altı oluşumları bakımından zenginlik sağladığını söyledi.
"Su altında irili ufaklı 130 civarında mağara, baca ve kavuk bulunuyor. Bu bölge Süveyş Kanalı'na yakınlığı ile Kızıldeniz'den Akdeniz'e giriş yapan lesepsiyen balıkların ilk durağı olması bakımından Türkiye'nin Kızıldeniz'ini oluşuyor."
Aslan balıkları, kedi balıkları, deniz kestanesi...
Kızıldeniz'den Akdeniz'e gelen indo-pasifik kökenli 73, Atlantik kökenli 22 tür lesepsiyenin kayıt altına alındığını vurgulayan İğde, "Bölgede yaptığımız dalışlarda sıklıkla karşılaştığımız aslan balıkları, kedi balıkları, uzun dikenli, deniz kestanesi, kardinal balıkları, balon balıkları, nil barbunu bunlardan sadece birkaçını oluşturuyor" dedi.
"Lesepsiyen balıkların yani göçmen türlerin ekonomik ve ekolojik anlamda olumlu veya olumsuz etkilerinden söz etmek mümkün. Yakın zamanda daha çok canlının girişi olacağını ve dalıcılar açısından küçük bir Kızıldeniz'in oluştuğunu söyleyebiliriz. Zenginleşen canlı türlerinin popülasyonuyla popüler bir dalış noktası haline geleceğini düşünüyoruz."
Vatoz Tarlası
Vatozların yoğun olarak görüldüğü ve "Vatoz Tarlası" olarak adlandırdıkları alanın Samandağ Çevlik Akçay bölgesinde bulunduğunu belirten İğde, "Özellikle kumun yapısı ve bu dönemde suyun sıcaklığı, vatozları bu bölgeye çekiyor. Biz de dalış sırasında 50-60 vatozu aynı yerde gördüğümüzden dolayı buraya 'vatoz tarlası' ismini verdik" dedi.
Türkiye'de vatozların yoğunlukla görüldüğü tek yerin burası olmadığından bahseden İğde, şöyle konuştu:
"İzmir Çeşme'de de vatoz tarlası var. Kumun yapısından dolayı orayı tercih ettiklerini düşünüyoruz. Özellikle ekim-kasım dönemlerinde vatozların çiftleşmek için buraları tercih ettiklerini biliyoruz. Vatozlar bu dönemde, özellikle ekim-aralık arası büyük sürüler halinde toplanarak sahillere yakın bölgelerde çiftleşirler. Bu bölgedeki kum yapısı ve su sıcaklığı ise üreme için uygun koşulları sağlıyor. Bu bölgede sıklıkla karşılaşılan yaklaşık 7 tür vatoz bulunuyor."
Kışın da dalış yapılabiliyor
İğde, Samandağ bölgesinde özellikle kışın dalış yapılabildiğini vurguladı.
"Tesadüfen vatozların çiftleşme dönemi olduğunda Türkiye'de burası inanılmaz bir dalış noktası olabiliyor, özellikle de kışın."
Türkiye'de kış döneminde başka sahillerde dalış yapmanın zor olduğunu söyleyen İğde, "Kış döneminde fırtınaların artması, denizin soğuması gibi durumlar, dalışa engel olabiliyor. Hatay, özellikle su sıcaklığı açısından dalış yapanları bölgeye çekiyor. Bu konuda şanslıyız. Türkiye'de başka noktalarda dalış yapılmazken biz burada çok rahat bir şekilde dalışımızı yapabiliyoruz" dedi.
Kaynak: AA