Doğu Avrupa'daki çiftliklerde kürkleri için yetiştirilen ve taşkınlarla Trakya'ya gelen su maymunlarının sayısı her yıl artıyor.
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beytullah Özkan, su maymunlarının postundan kürk yapılması amacıyla 1900'lü yıllarda Avrupa'ya getirildiğini söyledi.
İlk kez 1984'te kayıt altına alındı
Avrupa'dan Asya'ya kadar dağılım gösteren türün Kafkaslar üzerinden 1973 yılında Iğdır bölgesine geldiğini belirten Özkan, su maymunlarının Bulgaristan'daki çiftliklerden kaçarak nehirden geldiği Trakya bölgesinde ilk kez 1984'te görülerek kayıt altına alındığını dile getirdi.
"Dağılımını hem nehir boyunca hem dağlık alanlarda sürdürüyor"
Tunca ve Meriç nehirlerinde görülmesinin ardından su maymununun 2000 yılına kadar Uzunköprü ve Saros bölgesinde dağılım gösterdiğini anlatan Özkan şöyle konuştu:
"Bu yıldan itibaren Gala Gölü'nde görülmeye başlıyor. Gölde nüfusunu artırarak nehir sistemi vasıtasıyla Keşan'a, daha sonra Malkara ve Şarköy'e doğru dağılım gösteriyor. Kırklareli'nde de geçen yıl Şeytan Deresi bölgesinde görüldü. Bulunduğu alanda nüfusu arttığında dağılım gösteriyor. Dağılımını hem nehir boyunca hem dağlık alanlarda sürdürüyor. Su olmayan dağları bile rahat şekilde aşabiliyor."
Özkan, sucul yaşama adapte olmuş kemiricinin etçil bir tür olmadığını, saz kökleri, yosun ve su çevresindeki otlarla beslendiğini söyledi.
Yılda üç kez yavruluyor
Su maymununun yılda 3 kez yavru verebildiğini belirten Özkan, "Popülasyonu insan ve yabani hayvan baskısı nedeniyle belirli bir seviyede kalıyor. Su maymunları günümüzde Trakya'nın tümüne dağılmış vaziyette" diye konuştu.