Suriye'de Esed rejimi ve destekçilerinin düzenlediği saldırılar sonucu on binlerce aile Halep, Humus, Hama ve Şam'daki evlerini terk ederek İdlib'in Türkiye sınırındaki çadır kentlere yerleşti.
Savaş ve çatışmalardan kaçan sığınmacı kamplarında yaşamlarını sürdüren aileler geride bıraktıkları acı dolu hikayeleri unutamıyor.
Türkiye sınırına yakın Atme köyündeki kamplardan Ataa kampı 520 savaş mağduru aileye ev sahipliği yapıyor.
Kamptaki savaş mağduru dul kadınlar, yetimler ve kimsesizler her şeye rağmen geride bıraktıkları evlerine dönmeyi hayal ediyor.
Okul, eczane, mescit ve oyun alanların bulunduğu kampta Halep, Hama, Humus ile Şam bölgelerinden tahliye edilen yaklaşık 3 bin sivil yaşıyor.
Humus'taki evlerini terk ederek geçen mart ayında İdlib'deki Ataa kampına yerleşen Abdürrezzak Ahmet Cemrek savaş mağdurlarından sadece birisi.
36 yaşındaki Cemrek, tek koluyla kamptaki evinin önünde basit malzemeler ile motosiklet tamir ediyor.
Böylelikle 3 çocuk babası Cemrek, ailesinin geçimini 4 ay önce açtığı tamirhaneyle sağlamaya çalışıyor.
Cemrek'in kamptaki komşuları da ona destek olmak için bozulan motosikletlerini ona tamir ettiriyor.
Cemrek, "Ailemi kimseye muhtaç etmeden, yaşamlarına devam etmeleri için çalışıyorum. Tek elimle de olsa para kazanıyorum. Aileme bakmak için daha çok çalışmam lazım. Bunun için de protez kol istiyorum. Çocuklarımın iyi eğitim alması için ne gerekirse elimden geleni yapmaya çalışacağım." şeklinde konuştu.
Esed rejimi babasını, 2 kardeşini ve eniştesini öldürdü
Cemrek, "Esed rejimine bağlı birlikler babamı 2012 yılında Humus'un Kuseyr ilçesinde bir yerde kurşuna dizdiler. Kurşun omuzuna isabet etti. Ölü taklidi yaptı. Rejim ordusu olay yerinden ayrıldıktan onu sonra tedavi altına aldık. Bir yıl sonra rejim güçleri yeniden ilçeye girerken babamı aynı mekanda bu defa gerçekten infaz ettiler." dedi.
Humuslu Cemrek, rejimin yaptığı katliamda, babasının yanı sıra çocuğunun, iki kardeşinin ve eniştesinin de öldüğünü söyledi.
Rejimin saldırısında sol kolunu kaybetti
Cemrek, "Humus'un Kuseyr ilçesinde evimin önünde oturuyorduk. Rejim bombardımana başladı. Bu sırada birkaç şarapnel parçası vücuduma isabet etti. 1,5 yıl felçli gibi yattım. Ayağa kalkamadım. Sol elimi kaybettim." diye konuştu.
Rejim ve destekçisi yabancı terörist gruplarının saldırıları yüzünden Humus'tan ayrılmak zorunda kaldıklarını anlatan Cemrek, "2013 yılında Humus'tan tahliyelerle önce Lübnan'a gittik. Orada sığınmacı kampında yaşadık. Ardından da 9 ay önce İdlib'e geldik. Burada hayatıma devam ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Eşimin iyileşmesini istiyorum"
Hayatın bir engelli için zor olduğunu dile getiren Cemrek, "Kış mevsimi geldi, ısınmak için soba ve odun lazım. Çocuklar okula giderken ceplerine harçlık koyacak maddi durumum yok." şeklinde konuştu.
En büyük hayalinin bir kolu kesik olan eşinin eski haline dönmesi olduğunu söyleyen Cemrek'in eşi Üm Eyhan da şunları kaydetti:
"Eşimi çok seviyorum. Eşimin iyileşmesini istiyorum. Tek isteğim onun eski haline dönmesi. Tek başına çocuklarını kucaklayabilsin. Ekmeği çocuklara bölsün istiyorum. Gittiğim yerde komşularım bana eşimin bir kolla nasıl çalıştığını sormaları karşılaştığım en zor durumlardan bir tanesi. Ne zaman bunu duysam çok ağlarım. Göz yaşlarına boğulurum."
Kaynak: AA